Kum saati çalışıyor. Siyasi literatürümüze yeni giren bir cümle bu. Sahibi, Halkın Partisi Genel Başkanı, Dişişleri Bakanı ve Başbanan Yardımcısı Kudret Özersay.
Hafta başında Ankara'ya gitti ve Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu ile görüşüp döndü. Görüşme sonrasında basına açıklamalar yapıldı. Sn. Çavuşoğlu'nun açıklaması, Kıbrıs'ın etrafındaki denizlerde doğal gaz veya petrol aranması hususunda Kıbrıslı Türklerin haklarını korumakta kararlı oldukları içerikliydi. Ve eni-konu diplomatik bir dille yapılmıştı.
KKTC'nin Dışişleri Bakanı Özersay ise aynı konuda konuşmuş ve açıklamasının sonunda, "Kum saati çalışıyor" demişti.
Ne demek şimdi bu?
Merak işte!..
Kum saaatinin üst kısmındaki kum aşağıda doğru akmaya devam ediyor(muş)! Dışişleri Bakanı ne demek istedi? Kum saatinin çalıştırılmasına kim karar verdi. Bu karardan Cumhurbaşkanı,Cumhuriyet Meclisi ve Hukümetin bilgisi var mı? Kumun akışı bittiğinde ne olacak? Kum bittiğinde birşey mi olacak? Birşeyler olacaksa, o birşeyler nelerdir?
Cumhuriyet Meclisi bu günlerde oldukça faal. 2018 bütçesini görüşüyor. BRT2 kanalı da bunu canlı olarak yayımlıyor. Umdum ki Başbakan uygun bir ortam bulur da bu kanuda bir açıklama yapar diye. Olmadı. Göremedim.
Kumun saatinin üst kısmındaki kum akmaya devam ediyor. Yani, Sayın Özersay'ın ifadeleriyle, "Kum saati çalışıyor" ama ne zaman biteceği ve o süre içinde ne olmasının beklendiği, ya da o süre sonunda beklenen veya umulan olmazsa neler yapılacağı hususlarında hiç bir açıklık yok.
Bende bir endişe birikiyor ama etrafıma bakınıyorum başka endişelenen birilerini göremiyorum. Diyorum ki kendi kendime, boşa endişeleniyorsun, bak kimsenin birşeyleri tındiği yok!
Cumhurbaşkanı artık Kıbrıs soırunuyla pek ilgili değilmiş gibi bir tavır içinde. Üstelik rahat da! Hiç endişeli bir görünümü yok! Belli ki kum saatinin çalıştırılmış olmasından rahatsızlık duymuyor.
Başbakan da öyle. O Kıbrıs konusuyla neredeyse hiç ilgilenmiyor gibi görünüyor. Ara sıra mesleği olan hukuk konusunda birşeyler söylüyor ama daha yolun başında olan hükümeti döneminde hukuk adeta pas pas gibi kullanılıyor. Başbakan da sadece seyrediyor.
Hükümetin öteki 2 ortağı kendi partisel veya zümresel çıkar işlerine gömülmüş durumda, o nedenle olsa gerek Kıbrıs sorunu gündemlerinde hiç yok.
Çavuşoğlu ve Özersay görüşmesinin bir sonucu olarak başlatıldığı anlaşılan bu kumsaatinin çalıştırılma meselesinde, her ne kadar da üst kısımdaki kumun aşağıya doru akışının ne zaman biteceği bilinmese de eninde sonunda bitecek.
Bittiğinde ne olacak? Savaş mı olacak? Etrafındaki gaz ve petrolün paylaşılması, ya da paylaşılamaması nedeniyle Kıbrıs kana mı bulanacak?
Birileri çıksa da bu topluma birşey söylese diyorum...