Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Saltuk Pirgalıoğlu, Dünya Su Günü kapsamında açıklamalarda bulundu.
Bu yıl dünya su günü “Yeraltı Suyu: Görünmez Olanı Görünür Yapmak” teması ile kutlanıyor
Her yıl tatlı su kaynaklarının önemine dikkat çekmek ve sürdürülebilir yönetimine vurgu yapmak için uluslararası dünya su gününün 22 Mart tarihinde kutlanmakta olduğunu belirten Pirgalıoğlu, Birleşmiş Milletler-Su tarafından organize edilen faaliyetlerin her yıl farklı bir tema ile gerçekleştirilmekte olduğunu ve 2022 yılının temasının da yeraltı suyunu görünür yapmak olarak belirlendiğini ifade etti.
Dünya su gününün, birçok ülkede gerçekleştirilen etkinlikler ile su kaynakları hakkında bilinci arttırmayı amaçladığını belirten Pirgalıoğlu, her yıl 22 Mart tarihinde Birleşmiş Milletler-Su tarafından, su kaynaklarının yönetimi hakkında tavsiyeler içeren bir rapor yayınlandığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti;
Dünya üzerinde sıvı fazda bulunan tatlı suyun büyük bir kısmını yeraltı suları oluşturmaktadır. Yeraltı suları isminden de anlaşılacağı gibi yerin altında kaya, kum ve çakıl gibi katmanların arasında aküferler içerisinde bulunan su kaynaklarıdır. Yeraltı suları dünya üzerinde bulunan sıvı haldeki tatlı su rezervinin önemli bir miktarını oluşturmaktadır. Yeraltı suları göller, nehirler, sulak araziler gibi yüzey sularını da beslemektedir. Su döngüsü içerisinde yüzeye düşen yağmurlar tarafından zenginleşirken, açılan kuyular vasıtasıyla da yüzeye taşınmaktadırlar.
Tema görünmez olanı görünür kılmak olsa da ülkemizde su ile ilgili yaşanılan sıkıntılar sebebiyle yeraltı suları o kadar da görünmez değil. Su talebini karşılamak için su kaynaklarının yenilenme hızından daha hızlı şekilde yeraltı sularının kullanılması sonucu kaynakların tükenebilmesi veya bizde olduğu gibi su seviyesinin düşmesine bağlı olarak kıyılara yakın kaynaklara deniz suyu girişimi gerçekleşmesi sonucu su kalitesinin düşmesi mümkündür. Türkiye’den KKTC’ye su temin projesi kapsamında ülkemize ulaşan su ile ihtiyacın büyük kısmının karşılandığı bu günlerde, yağışların doğru yönlendirilmesi ile geliştirilecek suni su besleme gibi yöntemler ile yeraltı kaynaklarımızın zenginleştirilmesi konusu da değerlendirilmelidir.
Yeraltı su kaynaklarının yüzeyde gerçekleştirilen çeşitli faaliyetler sonucu yeraltına geçen sular tarafından taşınan kimyasallar ile de kirletilmesi de mümkündür. Yeraltı su kaynaklarının temizlenmesi ve tekrar kullanılabilir olması genellikle uzun süren, zor ve pahalı olan bir süreçtir (kaynakların tekrar kullanılabilmesini imkansız hale de gelebilir) bu yüzden bu kaynakların korunması büyük önem taşır.