Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Burak Maviş, Haravgi Gazetesi’nden Kallis Antounas ile yaptığı röportajda, Kuzey Kıbrıs’taki kültürel ve eğitim politikalarına yönelik müdahaleleri, sendikal duruşu, toplumsal mücadeleyi ve toplumlar arası iş birliğini değerlendirdi. Röportajda Maviş, Kıbrıs Rum toplumuna barışçıl bir mesaj verdi.
“KTÖS’ÜN İLKELERİ: ÖZERKLİK, LAİKLİK VE DEMOKRASİ”
Maviş, KTÖS’ün temel ilkelerinin Kıbrıs Türk kurumlarının özerkliğini korumak, laikliği savunmak ve eğitimde demokratik değerleri teşvik etmek olduğunu belirtti.
“KIBRIS TÜRK KİMLİĞİNE MÜDAHALEYE KARŞI TOPLUMSAL DİRENİŞ”
Maviş, AKP’nin Kuzey Kıbrıs’taki eğitim ve kültürel değerlere muhafazakâr unsurlar ekleyerek Kıbrıs Türk kimliğini Ankara ideolojisine yaklaştırma çabalarına karşı toplumsal mücadelenin devam ettiğini vurguladı.
“HOMOJENLEŞTİRME ÇABALARINA KARŞI SİVİL TOPLUMLA İŞBİRLİĞİ”
Maviş, yapılan müdahaleleri, Kıbrıslı Türkleri homojenleştirme ve siyasi farklılıklarını marjinalleştirme yönündeki geniş bir stratejinin parçası olarak gördüklerini ifade ederek, bu zorluklara direnmek için sivil toplum örgütleriyle iş birliği yaparak protestolar düzenlediklerini belirtti.
“EĞİTİMİN ÇOĞULCULUK VE ELEŞTİREL DÜŞÜNCEYİ TEŞVİK EDEN ALAN OLARAK KORUNMASI”
KTÖS’ün eğitimi, eleştirel düşünceyi, eşitliği ve kültürel çeşitliliğe saygıyı teşvik eden bir alan olarak koruma amacında olduğunu belirten Maviş, son dönemde yaşanan ders kitabı krizini ve muhafazakâr müdahalelere karşı yürütülen mücadelede kapsayıcı bir dil kullanarak etkili sonuçlar aldıklarını dile getirdi.
“TOPLUMLAR ARASI İŞ BİRLİĞİ VE GÜNEY KIBRIS’A MESAJ”
Maviş, öğretmen sendikalarının gösterdiği direnişin Kıbrıs Rum toplumu içinde yankı bulmasının önemine değinerek, Güney Kıbrıs’taki eğitim sistemi aynı şekilde milliyetçi ve muhafazakâr kaldıkça, kuzeydeki benzer ideolojilerin bunu müdahale için bir gerekçe olarak kullanacağını ifade etti.
“İKİ TOPLUMUN İŞ BİRLİĞİNİ TEŞVİK EDEN BARIŞÇIL BİR EĞİTİM YAKLAŞIMI”
Maviş, Kıbrıs eğitim sisteminin iki toplum arasında işbirliğini teşvik edecek, Avrupa Birliği ve evrensel demokratik ilkelerle uyumlu bir yapıda düzenlenmesi gerektiğini savundu. Bu yaklaşımın, Kıbrıs’ta her iki toplumun da aşırılıklara fırsat vermeden barışçıl bir şekilde bir arada yaşayabileceği bir gelecek için elzem olduğunu belirtti.