Bakanlar Kurulu toplantısı tam 6,5 saat sürdü ve vatandaşın döviz kurundan rahatlaması adına sözde birtakım önlemler alındı.
Nedir bu sözde önlemler.
Evet, hikaye!
10 maddelik hikaye!
Ve bu hikayeye de başta başbakan olmak üzere tedbir paketi diyorlar.
Yani rahtlama veya kurtulmak değil, tedbir!
Onun için diyorum ki hikâye!
Bu hikayelik 10 maddeye bir baktığımızda vatandaşın ekonomik yönden hiç de rahatlaması söz konusu bile değildir.
Mesela bu hikâye dediğim on maddenin içerisinde özel okullar yer aldı mı?
Hayır!
Okul harçları döviz değil de TL olarak ödenecek diye neden karar alınmadı?
Bu durum karşısında aileler nasıl rahatlayacak?
Ödenen okul harçları döviz karşısında bu şekilde her gün artarken aileler ne yapacak?
Bu yönde önlem ve tedbir neden alınmadı?
Sermaye kesimini değil de vatandaşı mı düşünecekler.
Bu hükümet, sermaye kesimi için hükümet olduğuna göre sermayeye sahip çıkacak ve de onları düşünecektir.
Gelelim ev kiralarına...
Ev satışlarına...
Bu kiralar ve satışlar neden döviz olarak, hatta sterlin olarak ödenmeye devam ediliyor?
Bu konuda hani tedbir?
Hani vatandaşı kurtaracak karar?
Yok, değil mi?
Vatandaşın aldığı maaşı zaten TL, döviz karşısında geçim her gün imkansız hale gelmişken, hükümet ne yaptı?
Dövize devam dedi.
Bu yönde de sermayeye sahip çıktı.
Peki ya bankada borcu olanlar için ne yaptı?
Özellikle bu döviz kurunda borcu olanlar sterlin olarak borç ödüyorlar.
Bu konuda ne yapıldı?
Kuru sabitleme bile yapılmadı.
En azından kur sabit yapılsaydı borçlunun borcu günün sonunda öyle ya da böyle bitecektir. Ama maalesef bunu da yapmayan hükümet, vatandaşın borcunun devam etmesine karar verdi.
Bunların tedbirini ve önlemini almayan hükümet çıkacak ve bizlere 10 maddelik vatandaş için tedbir, önlem sağladık diyecek.
Yapılan resmen millet ile dalga geçip alay etmektir.
Evet, hükümet bugün bunu yapmıştır.