Bugün sabahleyin Girneye elektrik dairesine gittim elektriğimi ödeyim. Bi de ne göreyim ki dışarısı kalabalık insan.
İçeriside öyle.
Dedim hayrola bu kalabalık ne?
Sistem yok dediler!
Çalışmıyor bilgisayarlar o yüzden ödeme alamıyorlar.
Vay böyle sistemi dedim, söylendim.
Görevliye e ne zaman sistem gelecek diye sordum.
Aldığım cevapsa bilmiyoruz oldu.
E iyi güzel dedim.
Tam 2 saat sonra sistem çalıştı ve işlemimizi yaptık.
Evet iddia ederler ki burası bi devlettir diye. Nasıl bi devlet?
Hastanelerde ilaç ve doğru dürüst sağlık hizmeti yok!
Ama devletsin!
İnsanlar ise çatır çatır kalpten gidiyor sürekli!
Neden böyle, nasıl olur böyle, açıklayan yok!
Ne Tabipler birliği, ne de ilgili sağlık bakanlığı!
Peki ya okullar?
Onlar deseniz daha da beter durumda!
Çeşit türlü milleti bunun içine sokuyorlar ve ne okul, ne öğretmen yeter sayısı oluyor. Laboratuvar ve kütüphane bölümleri sınıf oluyor getirilen ailelerin çocukları okusun diye.
Ha bi de seneye tam gün eğitime gidilecek diyor Çavuşoğlu.
Neyle ve nasıl gidilecek?
Doldurdunuz nüfusu tıka basa bunun içerisine sırf vatandaş yaparak seçilesiniz diyerek kendi insanımızın da çocukları burada sürünsün ki sürünüyor.
Çocuklar okula öyle.
Hastaneler de öyle.
Peki tam gün eğitimde öğrencilerin öyle yemeği var, ne olacak?
Ne isterse olsun mu?
Aileleri karşılasın mı?
Yığdınız boca ettiniz nüfus bunun içerisine ve kendi ülkemizde mağdur hatta ezilenler olduk.
Evet bu şekilde devlet mi olur?
Bu şekile yaşam mı olur?
Gelecek mi olur?
Kesinlikle hayır!
Ama diğer yandan o seçilmişler cumhurbaşkanı, başbakan, bakan ve vekil olurlar.
Aldıkları maaşlarla ailece ihya olurlar. Sense çek gayleyi, siniri öfkeyi!
Ondan sonrada hastalıklar gelip de bulur seni!
Bu şekilden düzen, bu şekilde devlet mi olur?
Bi de devletten devlete anlaşırız diyorlar.
Ne devleti be amma.
Kendi halkına hayrın bi devlet değilsin bile!
Evet kendinize ve çevrenize yarayan bi devletsiniz işte!