Susacakmıyız...
Susup da yerimize mi oturacağız...
Boyun mu eyeceğiz...
Kul, köle mi olacağız...
Onların faşizmine kesinlikle de boyun eğmeyeceğiz...
Hele de kendi vatanımız da...
Kendi Ana yurdumuzda...
İstedikleri şekilde olmamızı sağlamaya çalışıyorlar ama başaramayacaklar...
Güçleri yetmeyecektir...
Protokol ile daha da vatandaş yapmak istiyorlar süratle...
Sırf burayı tam anlamıyla sahiplenmek için...
Laik devlet yapısını ise dini, dindar bir yapıya getirmek istiyorlar...
Özgür düşünceye ve iradeye kelepçe vurmak için bu protokolle yola çıktılar...
Düşünce özgürlüğü olmayacak...
İfade özgürlüğüne yer verilmeyecek...
Konuşanı, yazanı içeri tıkacaklar...
Yani demokrasiye...
İradeye...
İfade özgürlüğüne...
Yaşam biçimine daha çok müdahale getirmiş olacaklar...
Her bir şeyleri müdahale!
Zaten her zaman müdahale ettiler ve bugün daha da korkunç bir şekilde üzerimize geliyorlar...
Susacak mıyız?
Hayır!
Direneceğiz!
Kendi ülkemizin sahibi bizler olduğumuzu onlara haykıracağız!
Ne Laik devlet yapısına...
Ne Sendikal haklara...
Kesinlikle dokundurmayacağız!
Evet...
Sanmasınlar ki susup da kalacağız...
Kesinlikle hayır!
Onlara karşın güçlü bir halk ve onun örgütleri, sendikaları, siyasi partileri hep birlikte ayağa sokağa kalkmış olacağız!
Çünkü yaşamımıza, varlığımıza, ciddi bir şekilde saldırı söz konudur bu son imzalanan protokolle!
Tıpkı dün yaşanan olayda olduğu gibi...
TDP Genel başkanı Av. Mine Atlı'ya yapılanlar gibi...
Ama buna asla da izin verilmediğini, verilmeyeceğini hep birlikte dayanışma gösteren Barolar Birliği başkanı Hasan Esendağlı başta olmak üzere tüm avukatlarımız, CTP milletvekiller, sendikacılar, TDP, TKP-YG, Sol Hareket, Bağımsızlık Yolu,YKP, BKP'li tüm yoldaşlar, kenetlenmiş haldeyiz!
Evet...
Bizler ülkemizin kavgası için varız...
İnsanımız için varız...
Çocuklarımızın bu topraklarda yaşamaları için varız....
Kavgamız da birdir!
Düşüncemiz de birdir!
O yüzden birlik, mücadele ve dayanışma ile Kıbrıs Türk halkı kendini kurtarmış olacaktır!