Özdenefe, “Ercan’ın özelleştirilmesi hukuksuzluklarla, ciddiyetsizliklerle başladı. Bu süreç bitmedi, Bundan sonraki süreç de önemli. İşletme hakkı sözleşmesi hesapsız kitapsız 4 yıl uzatıldı” dedi.
Ercan’la ilgili araştırma komitesinin toplantısına TC Ulaştırma Bakanlığı’ndan yetkililerin katıldığını anımsatan Özdenefe, “Türkiye’den gelen yetkililer avan projelerle ilgili ‘yarışma açma’ ve ‘farklı şirketlerden teklif alma’ üzerinde durdu. Bizim bakanımız Türkiye’deki ve dünyadaki uygulamaların tersine, teklif de almadan, ihalesiz ve yarışmasız, ‘zaten mesleğimdir’ deyip avan projeyle ilgili karar verdi” şeklinde konuştu.
Projeden elde edilen 100 milyon Euro’nun, 13. Maaşların ödenmesi için kullanıldığını savunan Özdenefe, “Bu kadar önemli konuda ihaleye çıkılıyor. Sözleşme hazırlanıyor, bizim başsavcılık devrede yok” dedi.
Ek sözleşmeyle kamunun zarar uğratılmasının önünün açıldığını, “kusursuz fesih” hakkının idarenin elinden alındığını söyleyen Özdenefe, “Ek sözleşmeyle bugünkü anomalinin de önü açıldı. Sayın Savcı, ‘sözleşme aşamasında yoktuk, ek sözleşmede vardık. Ek sözleşme al-ver süreciydi. Aldık, önemli olmayan şeyler verdik’ diye görüş belirtti. Önemli olmadığı düşünülen şeylerle kamu milyonlarca dolarlık zarar uğratıldı” dedi.
Ercan’daki kontrolörlük hizmetleri konusuna da değinen Fazilet Özdenefe, “İncelemeler bize gösterdi ki kontrolörlük ile ilgili hizmet alımı konusu Ombudsmanın raporuna yansıyandan daha da ciddi.” şeklinde konuştu.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst’ün şirketin zarar ziyanla ilgili tespitin araştırılmasını dahi talep etmediğini ifade eden Özdenefe, “Sözleşmeyi uzatarak hepimizin cebinden miktarı bile belli olmayan parayı aldınız, başkalarına verdiniz Sayın Bakan” dedi.
Özdenefe, Tahsin Ertuğruloğlu’nun sözleşmenin uzatılmasına karşı olduğunu, Bakanlar Kurulu’nda sözleşmeyi uzatma kararı alındığını, kararın başına Dışişleri Bakanı’nın yurt dışında olduğu tarihin konulduğunu söyleyerek, “Böyle bir hile ortaya çıkacak, bu ülkenin başbakanı çalışmalarına devam edecek, Sayın Ertuğruloğlu durumu eleştirecek ama istifa etmeyecek, ya da Başbakan onu görevden almayacak” diye konuştu.
Ercanın özelleştirilmesini “garabet” olarak niteleyen Özdenefe “Bu iş doğru yapılsaydı, toplum menfaati için yapılsaydı bu kadar baştan savma olamazdı” ifadesine yer verdi.
Özdenefe hükümet edenlerin suç işlediğini, bu konuda gereken adımların atılacağını söyledi.
ŞAHALİ
CTP milletvekili Erkut Şahali, Ercan raporu ile ilgili söz alarak Meclis kürsüsünden bir fotoğraf gösterdi.
Şahali, Ercan’la ilgili 100 milyon Euro’luk ilk ödemenin hükümet yetkililerine yapıldığı fotoğrafı göstererek, “Böyle bir tabloda kamu yararı görmek mümkün değil. Bu aceleciliğin fotoğrafı” dedi.
CTP olarak Ercan konusunda soruşturma açılması için öneri vereceklerini kaydeden Şahali, “3 oya ihtiyaç var. Ersan Bey, Kemal Bey ve Tahsin Bey, çekinceniz yoksa olumlu oylarınızı verin. Aksanız zaten soruşturmadan aklanmış çıkarsınız” dedi.
Ercan’la ilgili sözleşmenin 4 yıl uzatılması konusuna değinen Şahali, bu durumun şüphe uyandırdığını ifade etti, “Biz yaparız oluruz dendiği için izah gereği de duyulmadı. Yüklenici konusunda neden yargı kararı beklenmedi. 4 yıllık gecikmeye 4 yıllık uzatma mı… yoksa başka sebepler de var mı? İşte bunların cevabı soruşturmayla mümkün olacak” şeklinde konuştu.
Şahali, “Bu iş hiç es geçilecek, görmezden gelinecek bir iş değil. Kamu yararını korumak sadece muhalefet milletvekillerinin görevi değil. 26 oya ihtiyaç var dedim ama siyasi itibar için bu önergenin oy birliği alması gerekir. Herkesin yurttaşa karşı sorumluluğunu göstermesi gerekir” dedi.
ÖZGÜR CTP milletvekili Birikim Özgür, Ercan’la ilgili komitenin “tarihi” bulgular elde ettiğini kaydederek, “Kıbrıs Türk halkı önemli bir eşikten geçiyor. Atılması gereken ciddi adımlar var. Ercan özelleştirmesi özelinde yaşadığımız süreç, bir çuval incirin berbat edildiği süreçtir” dedi.
Özgür, sözleşmenin 4 yıl uzatılması konusuna değinerek, bununla kamu menfaatinin ayaklar altına alındığını, bu olayın toplumsal hafızaya olumsuz kazandığını söyledi, “Kayıp büyüktür” ifadelerine yer verdi.
Her şeyin başında güven geldiğini söyleyen Birikim Özgür, “Böylesi bir garabet tecrübe söz konusu iken gündemde olan yatırımların hayata geçmesini nasıl sağlayacaksanız? Toplum vicdanı rahatlamadan hiçbir reform adımı atılamaz. Ne bu parti, ne de iktidara gelecek diğer partiler tarafından. Bu iş, soruşturma komitesi ya da polis tarafından mı temize havale edilir bilmiyorum ama bizim ortak sorumluluğumuz bu işi temize havale edilmesidir. Ercan’la ilgili konu toplum vicdanında temize havale edilmeli” dedi.
Özgür, bu sözleşmenin 4 yıl daha uzatılmasında imzası olan bakanların istifa etmesi gerektiğini kaydederek, “İstifa da erdemdir. Olmuyorsa, biz Meclis olarak bu konudaki görevimizi yapmalıyız” ifadesine yer verdi.