Erdal Eryener, böbrek hastası bir vatandaşımız. Kendisine böbrek nakli yapılması gerekir. Sürekli bir şekilde diyaliz makinesine bağlanıyor. Tabi ki hayatta kalabilmesi için diyaliz cihazına bağlanması gerekli olduğu için. Yani durumu gerçekten de çok kötü. Ameliyatla böbrek nakli olmazsa hayatta kalmayacaktır. Kendisi de defalarca bunu dile getirmiş ve yardım çağrısı yapmış devleti idare eden hükümet edenlerine. Ama maalesef hükümet edenler oralı bile olmadılar. Hatta eşi ben kocamın iyileşmesi için böbreğimin birini veririm demesine rağmen, ne sağlık bakanlığı, ne de başbakanlık kılını dahi bu yaşamsal olaya kıpırdatmadılar.
Erdal beyin hali vakti yerinde değil, aynı zamanda zor yaşamaya çalışan, sosyal yardım maaşı ile mücadele eden bir vatandaşımızdır. Durumu yerinde olsaydı böbrek naklinin parasını verir ve özel hastanelerde ameliyet yaptırarak kurtulmuş olurdu. Ve, ne aylarca acı çekerdi, ne de diyaliz makinesine girmek için güney Kıbrıs'a kadar koşturmuş olurdu. Ama kahrolası bu para onda yoktur işte. Bu şeklide hergün acı çekiyor, her gün güneyin kapısına dayanmış oluyor.
Neden güneyin kapısına dayanıyor?
Çaresiz bırakıldığı için.
Onun buradaki devletin sağlığına konuşması adına hiç bir şey yapmadığı ve adeta ne halin varsa gör diyen yönetim sayesinde güneye muhtaç edilmiş oluyor.
Bu nasıl bir devlet?
Bu nasıl bir sağlık anlayışı?
Böyle bir anlayış açıkça kendi vatandaşına ne istersen yap diyor.
Yani hasta bir insanını ölüme atmış oluyor.
Hani sosyal devlet anlayışı?
Hani devlet hastaneleri, ne olursa olsun halkına sağlığı için vardır anlayışı?
Hiç biri de maalesef yoktur!
Böbrek nakli olması gereken hastamız Erdal bey, bunlardan yararlanmıyor.
Neden?
Erdal bey bunu sorguladığı zaman suçlu da oluyor.
Evet, bir çaresiz insan var karşınızda ve sizlerde o çaresiz insanı hiçe sayıyor onu ölüme terk ediyorsunuz.
Peki nerede sizlerin insanlık hakkı?
Nerede sizin sosyal devlet anlayışınız?
Yok!
Hasta ve çaresiz bıraktıkları vatandaşımızın isyanına hiç bir seçilmişlerden dahi ses gelmeyerek ve ne acıdır ki sözde meclis var, sözde milletvekilleri var, evet, hiç birinden tek bir ses ya da tek bir eleştiri dahi görülmüyor.
Nerede muhalefet vekilleri?
Bir vekil dahi çıkmıyor ve hasta insanımızın hakkıdır bu ülkenin devlet hastanesinde sağlığına kavuşması adına her şeyin yapılmasını söyleyecek. Maalesef hiç biri ses çıkarmıyor ve hükümet edenlerle birlikte bu hasta insanımızı, ne halin varsa gör, diyerek onu çaresiz bir hale sürüklemiş oluyorlar. Ondan sonrada bizler sol partiyiz. Sosyal adaleti savunuruz. İnsan hakları, hasta hakları ve daha bir sürü yalanlar ile karşımıza geçerek oy istemiş oluyorlar.
Yazıklar olsun!
Böyle sol olmaz!
Açıkça bunlar da insanını değil, düzeni destekledikleri bir acı gerçektir.
Her neyse.
Böbrek nakli olması gereken hastamız, o ülkeyi ve toplumu idare eden idarecilerine karşın artık çaresiz kalarak isyan ediyor. Evet, biran kendimizi koyalım Erdal beyin yerine, ne yaparız bu durum karşısında?
Bizi hastanesine almayan bir idare var.
Bize gidin ve ölün diyen bir sağlık bakanlığı var.
O zaman isyan etmez miyiz?
Haklı olarak isyanın en büyüğünü yaparız.
Sonuç ta bize çare bırakmadılar.
Vatandaşlık hakkımızı bile göz önüne almadılar.
Ve biz susacak, biz onları alkışlayacağız öyle mi?
Evet, sinirlerini darmadağın eden bu yönetime hasta insanımız kendi sosyal medya hesabından aşağıdakileri dile getiriyor.
Günaydın sahte devlet TABELA CUMHURİYETİ KAKALI TC,,,,,Günaydın olmayan devletin sözde cumhurbaşkanı,,,,,Günaydın kimlere hizmet ettikleri belli asalak milletsiz vekilleri,,,,Günaydın kimi temsil ettiği belli sözde boşbakanımız,,,,,,Günaydın sözde yetkili ama yetkisiz sülükler müşavirler para yiyiciler ordusu,,,,,Günaydın sözde hipokrat yemini etmiş dr simge bardak,,Benim şimdiki durumumu görün ve daha çok utanın,,,,,utanmazsınız değilmi,,reisinizle maraşta boy gösterdinizde ne oldu kıçınıza kınamı yaktınız,,gelenler defolup gitti siz yine burdasınız değilmi yine biz bize kaldık daha bu halkın nasıl yüzüne bakacaksınız gerçekten merak ettim,,,,,,,,,,hiç onurunuz ,gururunuz kalmamış,,,UTANMAZSINIZ,,,götünüz sıkarsa beni dava ediniz ,tabii yüzünüz kaldıysa,
Ve bu şekilde bunları dile getiren Erdal bey anında tutuklanıyor.
Ellerine kelepçe takılarak göz altına alınıyor.
Bu adamın diyaliz makinesine bağlanması gerekirken tutuklanıyor.
Evet, siz bu adamın sağlığı ile ilgilenmeyecekseniz ve onu açıkça ölüme iteceksiniz, ondan sonra da hakaret etti diye de tutuklayacaksınız.
Yazıklar olsun hepinize!