Santrale getirilen Zehir!

Muhammet Gözay

Teknecik Santralin bacasından çıkan dumanı sanırım herkes basından, sosyal medyadan görmüş oldu. 

Çıkan kap kara bir duman! 

Keşke sadece bir kara duman olsaydı. Ama maalesef çıkan bir büyük zehirdir. Bu zehiri çevreye bunun yanında oradaki canlılara hayvanlar da dahil olmak üzere her türlü canlının ölümüne sebebiyet vermektedir. Çünkü getirilen akaryakıt değildir. Tam anlamıyla zehirdir. 

Erhan Arıklı'nın ve hükümetin başı olan Saner’in, insanların hayatlarını hiçe sayarcasına bu şekilde bu zehiri buraya getirmesi tam anlamıyla suçtur. Bir insanın ölümünü bu şekilde sağlamak demektir. Yani katil birisi ile eş anlamlı sayılmaktadır. Ne demek bu şekilde bir yakıt durumu söz konusu olmayan bir zehiri sizler buraya taşıyarak o kadar çok insanı kanser, o kadar çok hayvanı ve doğayı öldürmeye kalkmış olacaksınız. 

Bu şekilde yönetim mi olur? 

Bu şekilde insanları bile bile zehirlemeye gideceksiniz!

Neden?

Bunun altında ne yatıyor? 

Birilerinin çıkarları mı?

O yakıtın getirilmesi ile Arıklı'nın cebine ne giriyor? 

Var mı bir şey? 

Ya da o hükümetin başı başbakan olan Saner'in sesiz kalıp da halen kullanılır olmasının nedeni nedir?

Yahu bu bir zehirdir işte!

Bunu çevre bilimcilerimiz ortaya çıkarmıştır. 

Sendika yine aynı şekilde.

Hani bu getirilen yakıtın yakıt olarak kullanıla bilinir dediği bir raporu?

Yoktur!

Ve hükümetin başı Saner, halen daha susarak yakıtın kullanılır olması açıkça rant ve kendilerine kazanç elde ettiklerini göstermiş sayılır. 

Bölge halkı orada büyük bir tepki içerisinde ve Çatalköy belediye başkanı da bu zehire karşın yapılan Teknecikteki eylemde yer alarak tepkilerini açıkça dile getirerek bu yaşananın suçlusu hükümetin bu şekilde devam etmesine seyirci kalmayacaklarını da hep birlikte orada ifade etmiş de oluyorlar. 

Ne demek bir insanın sağlığını hiçe saymak? 

Hem de bir devletin yöneticileri tarafından! Böyle bir şeyi nasılda kabul ediyorlar? Nasılda yaşama bu kadar da saldırmış oluyorlar? 

Kullanılan bu zehirin aynı zamanda santralin de bozulmasına ve tamirin de mümkün olmayacağı yetkili bilir kişiler tarafından açıklanmış olurken, Saner hükümeti ve bu zehiri getiren Arıklı'nın bu şekilde hem ülkeyi karanlığa boğacaklar, hem de bir büyük zararı da milletin sırtına atmış olacaklar. 

Bunları yapanlar da hiç mi vicdan yoktur?  

Var mı vicdan Arıklı sende? 

Peki ya Saner sen de?

Yoktur ne acıdır ki!

Olmuş olsaydı bunları halen daha yapmazlardı!

Evet, bir de bu yapılan açıkça suçtur. 

Hem devleti zarara sokmakla!

Hem de kullanılan bu zehirle ileride ülkeyi karanlığa mahkun etmekle!

Yani getirilen bu zehir santralin ölümünü sağlamaktır!

Evet.

Bu gerçeklere rağmen bu şekilde halen daha hareket etmek hem ülkeye hem de ülke insanına ne kadar da düşman olduklarını göstermiştir. 

Yazıklar olsun!