Ben anketlere inanmıyorum siz de inanmayın. En çelişkili seçimler 2009 ve 2013 seçimlerinde yaşandı bu iki seçimin çelişkisi İktidarın değişmesi ile ilgili. Değişen iki yüzdelik ise UBP ve CTP arasında olmuş.
2009 partilerin aldığı oy
UBP % 27.33
CTP % 38.38
DP % 23.16
TDP % 7.41
BKP % 3.15
2013 partilerin aldığı oy
UBP % 43.9
CTP % 29.3
DP % 10.6
TDP % 6.8
BKP % 2.4
En dikkat çekici olan UBP+DP toplam oyları çok az değişime uğramış CTP iktidar değişikliği yaşanmasına Rağmen TDP+BKP toplam oyları artış gösterememiştir.
Bu seçimlere bu partilere ilave olarak iki parti daha seçime katılacaktır.
Yeni partilerden birisi tek başına iktidar olma iddiasındadır.
TDP nar gibi ikiye bölünmüş, BKP da ayni kaderi paylaşıp o da ikiye bölünmüş. CTP ise bölünmeden partiden ayrılmalar yaşamıştır. Bir de Kıbrıslıların haklarını yediği iddiası ile kurulan Yeniden Doğuş partisi var.
Yukarıdaki tabloya göre gerçek kan kaybeden parti DP’dir. Ancak seçimlere Hükümette olmanın avantajı ile girecektir. Kendisini toparlayıp yukarı bir ivme kazanacak mı? Meçhuldür.
TDP henüz bir güç birliği açıklaması yapmamıştır hâlbuki 2013 seçimleri sonrası yerel seçimlere güç birliği ile girip bir ivme kazanmıştı. Bu bölünmüşlük TDP’nin oylarını artıracak mı? Yukarıdaki tabloya bakınca bunun ne kadar mümkün olabileceğini hesaplamak mümkün değildir. Nedeni ise 2009 seçimlerinde güçlü çıkan CTP’nin yanında % 7.41 olan oyunu 2013’de CTP’nin kaybettiği %9’luk oy kaybından alamadığı gibi % 0.6 oy kaybetmiştir.
TKP Yeni güçler TDP’den ayrılırken ne kadarı beraberinde taşımıştır bilinmiyor. Ancak Sosyal Demokrat partinin partiye katılması, CTP’den ayrılan isimlerin katılması ve son olarak İzzet İzcan ve ekibinin bu parti ile seçim mutabakatı sağlaması TKP yeni güçlerin potansiyelini belirsiz kılmaktadır.
Tek başına iktidar sloganı ile yola çıkan yeni parti HP’nin ise sıfır ile başlayan yüzdesini hesaplamak için elimizde genel seçimler bazında hiçbir veri yoktur. Elimizdeki yegâne veri bireysel katılım olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olan kurucu başkanı Kudret Özersay’ın sıfır olan oyunu %21.25 olarak ciddi bir rakama ulaşması. Ancak genel sonuç değerlendirmesinde Genel seçimlerde UBP % 43.9 olan oyuna ilk turda %28.15’e düşürmesi olmuş bir de 2013 seçimlerinde UBP+DP oyları toplamı 54.5 olan oyunu ilk turda düz hesapla Derviş Eroğlu’na % 28.15 ve % 21.25 olarak Kudret Özersay’a vermek suretiyle toplamda % 49.4 ile son seçimlerde iki partinin aldığı toplam oydan Akıncı leyhine % 5.1’lik oy kaybı olarak izah edilebilir. İkinci turda CTP’nin Akıncıyı desteklemesi CTP’nin kayıplarını doğru olarak ortaya koyar. Bu matematiksel ifadeler HP’nin kimden ne kadar oy alabileceğinin bir anahtarıdır. Belli ki soldan ciddi bir destek bulmayacaktır. O zaman UBP ve DP’den ne kadar alabilecek işte cevap bulması gereken soru budur.
Solda CTP kazanacağı veya kaybedeceği oylar ne kadar olacak? Bir kayıp yaşarsa da bu oylar nerelere kayacak? 2009 seçimlerinden sonra 2013 seçimlerinde % 9 oy kaybından sonra yeniden oy kaybedecek mi? En başarısız döneminde ancak % 9 oy kaybı yaşayan bu parti demek azami % 20 dolaylarına gerileyecektir. UBP da Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilk turda Derviş Eroğlu’nun ilk turda aldığı oy olan % 28’in altına düşecek mi?
Bütün bu değerlendirmelerin içinde yer veremediğim Yeniden Doğuş Partisi’dir o da sıfırdan başlayan bir parti konumundadır. Hedef kitlesi tüm partilerdeki 1974 sonrası adaya gelen seçmendir ve söylenenleri onların mağduriyeti üzerinden yürütmektedir.
Enteresan bir seçim bizi bekliyor, Yeni seçim sistemi, seçime katılacak partilerin çokluğu, Açıklanan Aday Adaylarının renkliliği, Partilerin iddiaları..