Bu koltuk da amma tatlı bir şeymiş doğrusu...
Gerçi pek de böyle şeyleri ben kendime uygun görmem açıkçası...
Ama görenler de çok oluyor.
Makama koltuğa oturmak içinde her şeyi yaparlar.
O koltuğa oturdukları ertesi gün topluma hizmeti değil, kendine, çevresine, ahbaplarına gösterir.
Koltuk adamı adam olmaktan da alır götürür.
Kendi gerçek yüzünü de ortaya döker.
Koltuk, namuslu ve namussuz olanı da ortaya çıkarır.
Ben hiç koltuğa oturmadım.
Ve de koltuk derdinde de olmadım.
Zaten o koltukta olanları gördük.
Nereye kadar yetkileri olduklarını da!
Burada Türkiye'nin bir alt yönetimi olarak görev yaptıklarını!
Ankara hükümetlerin birer memuru olduklarını!
Bu memurluk anlayışında oturulan o koltuklarda ancak emirleri uygulamak söz konusudur.
Yani bir başka değişle, o koltukta varsın, o makam aracında da, ama kukla olarak oradasın!
Emirleri yerine getiren bir kukla!
Ve sen bir kuklasın!
İpin, hep sahibinin elinde bir kukla!
Batsın yerin dibine böyle bir koltuk.
İsteyenler gitsin otursun ve ne kadar da itibar sahibi olduklarını göstersin.
Kimedir bu itibar?
Bu itibar halkına mı yoksa ustan olan Ankara'ya mı?!
Onurunu ve gururunu bir çırpıda o koltukla bitirirsin!
Ne şeref, ne haysiyet!
Senin için emirlik ve kulluk olsun!
Alırsın emri ve kulluğu yerine getirirsin!
Koltukmuş.
Haysiyetini hiç ediyor işte!
Batsın bu haysiyet yerin dibine diyerek, oturuyorsun o koltuğa!
Bakınız yaşadıklarımıza...
Koltuk için koalisyon anlayışına...
Bakan olma hevesin de olmaya...
Tarım Bakanı olacağım diyen Angolemli koalisyon da Tarım Başkanlığını alamayan partisi TDP'ye bu seferde ben Meclis Başkanı olurum diyerek koltuğa oturduğu günden gelsin o koltuktan kalkmayan Angolemli!
10 gün geçti ve süresi doldu, o koltuktan kalması gerekirken kalkmayan...
Elinden gelse gecede orda yer alacak ve o koltuktan kalkmayarak mecliste koltukta sabahlayacaktır.
Ve bakın, nasılda koltukta varsam varım diyen zihniyete!
Eyerki yoksam o koltukta işler başka türlü olur diyor eski vekil Angolemli!
Yani bu hükümet kurulmaz öyle değil mi?
Ínat ve ısrar üzerine Koalisyon büyük ortakları hükümeti UBP'ye kaptırmamak için inatçı ısrarcı Sosyal Demokrata tamam merak etme başkan sen olacaksın deniliyor.
Ve Anayasaya göre, TDP'nin üye sayısı yetmediği için meclis başkanı olamaz durumuna karşın, CTP'nin Başkanı ve de Başbakanı Erhürman, bir kılıf uydurmak için harekete geçiyor.
Bir kılıf, hem de yasaya karış bir kılıf, ne de güzel değil mi?
Ah koltuk ah!
Sen ne mübarek şeysin öyle...
Angolemli'yi bile buna sürükledin...
Kaç yıllık vekili...
Kukla bile olsa o meclisin başkanlığında, yine de oturacak o koltuğa Angolemli!
Hizmet içinmiş o koltukta...
Ne hizmeti Angolemli...
Sen o mecliste karar mı alabilirsin...
Ne zamandan beri o mecliste karar aldın ki de bundan sonra alacaksın...
Buna yetkin var mı...
Alt yönetim ne zaman üst yönetim oldu...
Söyle Angolemli söyle...
Ben de koltuk derdindeyim de..
Ben de Ankaran'nın memuruyum de!