Stres, kişide birtakım sorunların yol açtığı coşkusal, ruhsal gerilim olarak bilinmektedir. Başka bir deyişle kişinin üzerinde hissettiği baskı ve gerginlik olarak da tanımlamak mümkün. Stres bir nevi savunma mekanizmamızdır. Birey zora düştüğü zaman vücut beyine bazı sinyaller gönderir ve bu sinyaller doğrultusunda vücut alarma geçer. Bu durumda kişi ya kaçacak, ya savaşacak, ya da donup kalacaktır. Nefesin artması, vücut ısısının yükselmesi, kalbin daha hızlı atması bunlar aslında vücudun kendini tehlikelere karşı koruma biçimidir. Stres, vücudun çeşitli içsel ve dışsal uyaranlara verdiği otomatik tepkidir. Diğer bir yandan kişinin kendisini mutsuz ve huzursuz hissetmesi durumu da stres olarak tanımlanabilir.
Okul, iş, sosyal hayat, romantik ilişkiler, aile gibi birçok sorun karşısında yaşanan kaygı ve korkular strese yol açmaktadır. Hal böyle olunca yediden yetmişe her insan stres altındadır. Stres insan vücudunu içten içe çürüten bir sorundur. Bu nedenle birçok hastalığın altında stres yatmaktadır. Stres ve strese bağlı olarak çıkan hastalıklar günümüzde oldukça yaygın sağlık sorunlarının başında gelmektedir. Kaygı bozukluğu, panik bozukluğu gibi psikolojik bozukluklar stres temellidir. Günümüz koşullarında stresten uzak kalmak neredeyse imkansızdır. Bu durumda stresle nasıl başa çıkılabilir? Stresi tanıyıp kabul edilmeli ve çözüm yolu aranmalıdır.
Size neyin stres yarattığını bildiğiniz zaman işiniz daha da kolaylaşacaktır. Aktivitelere yönelmeli, bir şeylerle uğraşmak, kafa dağıtmak iyi gelecektir. Stresi kötü değil de iyi yönde kullanmayı bilmeli, yani krizi fırsata çevirin. Örneğin; iş yerindeki stres bazen motiveyi de arttırdığı için başarı yakalanabilir. Stresten kurtulmakta en önemli kriter ise mükemmeliyetçilik huyundan vazgeçilmelidir. Böylelikle göreceksiniz ki stres de azalacaktır.