Şu müşavir sorunu...

Mehmet Davulcu

4'lü koalisyon hukümeti müşavir sorununu çözmeyi gündemine almış. Bu amaçla bir de yasa tasarısı hazırlamış. Bakanlar Kurulu'ndan geçirilen tasarı için savcılıktan görüş istenmiş. Savcılık yaptığı incelemeden sonra tasarının bazı kısımlarının anayasaya aykırı olabileceği şeklinde görüş belirtmiş. Hukümet de tasarıyı başbakanlık bünyesindeki bir komisyona havale ederek yeniden düzenlenmesini istemiş.

Bunlar derlediğim bilgiler. Tasarının içeriği ise, 3'lü kararname sistemi aynen devam edecek, yani tüm dairelerin müdürüleri yine partili kişilerden atanacak, fakat görevden alındıklarında müşavir olmayıp eski görevlerine dönecek. Koalisyon hükümetinin yapmak istediği düzenleme böyleymiş.

Eğer yapabilirlerse, bu bir çözüm olur mu?

Hayır olmaz.

Bu yapılmak istenen sadece bir göz boyamadır, amaçları sorununu çözmek değildir.

Yapılması gereken, tüm devlet dairelerinin müdürlük makamlarının 3'lü kararname sistemi kapsamının dışına çıkarılmasıdır. 3'lü kararname sistemi içinde kalacak olan makamlar; müsteşar, bakanlık müdürü ve özel kalem müdürleri ile sınırlandırılmalıdır.

4'lü koalisyonu oluşturan partilerin DP dışındaki diğer 3'ü, muhalefetteyken müşavir sorununu önemsediklerini ve hukümete geldiklerinde bu sorunu çözeceklerini söylüyordu. Bunlardan CTP yakın geçmişte çokça hukümette bulunmasına karşın bu sorunu çözmek için parmağını bile kıpırdatmadı. Tersine, yığınla yeni müşavir yaratak büyüttü. TDP bu konuda çok iddialıydı. Daire müdürlüklerinin Kamu Hizmeti Komisyonu eliyle atanması yönündeki çözüm şeklini savunuyordu. HP ise bu konuyla en çok ilgilenen partilerden biriydi.

Bugünün Başbakan Yardımcısı da olan HP Genel Başkanı Özersay 21 Mayıs 2017 tarihinde yaptığı "Müşavir sorunu israfı daha da büyüttü" başlıklı açıklamasını şu sözlerle tamamlamıştı, "Halkın Partisi olarak biz, gerekli yasa değişikliğini yapacağız ve bundan böyle yıllarca devlette çalışıp yeterliliğini kanıtlamış ama siyasi atamalar nedeniyle görevden alınarak müşavir yapılmış olan tecrübeli insanlardan yararlanacağız, kendilerine görev vereceğiz. Ama aynı zamanda, yasada yapacağımız değişiklikle üst düzey görevden azledilen kamu görevlilerinin müşavirlik gibi bir statü kazanması uygulamasına son vereceğiz. Kaldı ki halihazırda yürürlükte olan Üst Düzey Kamu Görevlileri Yasası’na göre bugün müşavir olarak devletten maaş alan bazı kişilerin bu statüyü gerçekten kazanıp kazanmadıkları bile tartışmaya açıktır. Bu nedenle, mevcut müşavirlere bundan böyle de hiç sorgulamadan aynı şekilde ödeme yapmaya devam etmeyeceğiz. Bunu şimdiden açık yüreklilikle ifade ediyoruz. Yani siyasi gelecek kaygısıyla hareket edecek değiliz; çünkü bizim için önemli olan toplumun yararıdır. Kaldı ki artık toplumun büyük bir bölümü bu soruna neşter vurulması gerektiğinin bilincindedir. Halk, bu sorunu onu yaratanların ya da sonradan ortak olanların çözemeyeceğini, söz verseler dahi bunu yapmayacaklarını artık çok iyi biliyor. Bunu tecrübe ederek hepimiz öğrendik.”

4'lü koalisyon hukümetinden müşavir sonununu çözmesini bekliyoruz.