Yakın Doğu Üniversitesi, Lefkoşa’nın tarihi bölgesi olan ve sokaklarında birçok tarihi olaya tanıklık edilen Surlariçinde açtığı “Surlariçi Şehir Müzesi” ile sanatı kültür ile birleştirerek başkentin merkezine taşıdı. Günsel Ailesi’nin girişimi ile restore edilen Girne Kapısı’ndaki Ziraat Bankası’nın eski binasında hizmete giren “Surlariçi Şehir Müzesi” (Walled City Museum) sergilediği eserlerle ziyaretçilerine, Kıbrıs Türkünün bu topraklarda varoluşunun izlerine tanıklık etme şansı sunuyor.
Sanat Şöleni, Müzenin Dışında Başlıyor…
Surlariçi Şehir Müzesi’ndeki sanat ve kültür şöleni daha binaya adım atmadan başlıyor. Müzenin girişinde üçer metrelik 9 bronz heykel bulunuyor. Heykellerden ilki Müzenin kapısının üstünde yer alan, zafer kazanmış üç metrelik heybetli bir sporcuyu simgeliyor. Surlariçi Şehir Müzesi’ni her iki yanından çevreleyen diğer üçer metrelik 8 heykel ise kazanılan bu zaferi kutlayan dansçıları gösteriyor.
Surlariçi Şehir Müzesi’nde Çağdaş Sanat ve Tarih İç İçe…
“Surlariçi Şehir Müzesi”nin her katında farklı bir tarz ve döneme ait eserler sergileniyor. Müzenin zemin katında sergilenen resim ve heykeller, ödüllü sanatçıların eserilenlerinden çağdaş sanat örnekleri sunuyor. Girişin hemen alt katında ise, bir ada ülkesi olan Kıbrıs’ın denizcilik tarihi ile ilgili objeler ve tabloları incelemek mümkün. Aynı katta yer alan Karagöz suretleri ise Kıbrıs kültürünün bir başka yönüne dikkat çekiyor.
Müzenin birinci katında ziyaretçileri, Kıbrıs Türk toplumunun bağımsızlık mücadelesinin simge ismi Dr. Fazıl Küçük’ün heykeli karşılıyor. Aralarında Rauf Raif Denktaş’ın da bulunduğu siyasi ve kültürel şahsiyetlerin hiperrealist silikon heykeller de sergileniyor. Müzenin birinci katından, giriş katta yer alan 10 metre uzunluğunda ipek üzerine işlenen, dünyada bir örneği bulunmayan eserin ihtişamına tanık olmak da mümkün.
Kıbrıslı ressamların 1960’lı yıllarda imza attığı ve başta Büyükhan ve Bedesten bölgesi olmak üzere dönemin Lefkoşa’sını yansıtan resimler de Surlariçi Şehir Müzesi’nin en ilgi çekici eserleri arasında.
Her biri birbirinden ilgi çekici eserlerin yer aldığı ikinci ve üçüncü katları gezdikten sonra, dördüncü katta Surlariçi Şehir Müzesi’nin farklı bir yüzüne tanıklık etmek mümkün. Dördüncü katta ayrılan özel odada sergilenen Kıbrıs Vakıflar İdaresi’ne ait hat, beratlar, ferman, Lefkoşa’ya ait kadı sicilleri ve 17’ci yüzyıldan kalma halı gibi Osmanlı eserleri, Türklerin Kıbrıs’taki izlerini gözler önüne seriyor. Aynı katta yer alan Kılıç Ve Bıçak Müzesin’den eserler ve onlarca Oyuncak Araba Müzesi’nden onlarca parçalık koleksiyonu ise günümüzün kültürüne ışık tutuyor.
Kuşbakışı Lefkoşa Manzarası
Surlariçi Şehir Müzesi’ini gezen ziyaretçiler, her katta bambaşka bir döneme ve ilgi alanına hitap eden onlarca eserle Kıbrıs’ın geçmişine, tarihine ve bugününe tanıklık ediyor. Müzenin bulunduğu binanın terasında, sanatseverlere hizmet veren kafeterya ise 360 derecelik kuşbakışı manzarası ile tarihi Surlariçi bölgesinde anın keyfini sürme fırsatı sunuyor. Terasta yer alan kafede sanatseverler ücretsiz ikramlarla sanat sohbetleri de yapabilecek.
Rana Amrahova: “Halkımızı Büyük Bir Gururla Müzemize Davet Ediyoruz...”
Surlariçi Şehir Müzesi (Walled City Museum) Müdürü Rana Amrahova, Surlariçi Şehir Müzesi’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 37’inci yıl dönümünde halka açmaktan onur duyduklarını söyledi. Amrahova, amaçlarının gelecek kuşakların sanatsever olarak yetişmesine ve ilgiyi sürekli kılarak toplumda sanatın yaygınlaşmasına öncülük etmek olduğunu söyledi. Sanatın birleştirici ve çoğaltıcı gücüne vurgu yapan Amrahova, “Surlariçi Şehir Müzesi”nde sergilenen eserlerle biriktirilecek kültürel değerlerin gelecek kuşaklara ışık tutacağını ifade etti. Sözlerini tüm halkı Surlariçi Şehir Müzesi’ni ücretsiz olarak gezmeye davet ederek noktalayan Rana Amrahova, Surlariçi Şehir Müzesi, “Kıbrıs’ın en görkemli sanat merkezlerindendir” ifadesini kullandı.