Dört kişilik bir ailenin mutfak masrafı 3500 TL tutuyor. Bu masraf sadece mutfak giderleri içindir. Peki diğer gerekli olan ihtiyaçlar var, onlar da eklenince fatura bayağı yükselmiş oluyor. Bugün bir ailenin geçimini sağlaması mümkün değildir. Aldığı maaşı asgari ücret olan ve en düşük baremden maaş çeken bu insanlar nasıl ve ne şekilde yaşayacaklar? Yaşamaları imkansızdır!
Bir ay çalışan asgari ücretlinin aldığı maaşı ortadadır.
Oysa piyasa araştırmaları gösteriyor ki 4 nüfuslu bir ailenin sadece mutfak masrafı 3500 TL yapıyor. Kaldı ki bu da böyle kalmıyor ve dövizin karşısında daha da yukarılara çıkıyor. Alınan asgari ücretin üstünde sadece mutfak masrafı tutuyor.
Ya peki diğer ihtiyaçlar?
Ne olacak bu insanlar?
Devlet, sosyal devlet mi?
Anayasa öyle emir veriyor ama nerde sosyal devlet ve onun anlayışı yerine getiren hükümet!
Sosyal devlet demek, sosyal adalet sağlayan demektir.
Bunu görmek mümkün değildir ne acıdır ki!
Ülkede sosyal adalet yok!
Terazi eşit tartmıyor!
Terazi hep birilerinin lehine ağır basıyor!
O birileri hep aynı, o birileri hep zengin olan ve parasını da İsviçre bankalarına yatıran o sermaye babalarıdır.
Bugün bu sermaye babaları dövizin bu şekilde yükselmesi nedeni ile ellerini avuçlayarak daha çok para sahibi oluyoruz diye seviniyorlar. Hem de döviz üzerinden bir büyük servettir bu!
Bankalarda aynı şekilde!
Borçları soruyor.
Türkiye'de açılan ayakkabı kutuların içerisindeki dolarlar gibi! Evet, bu dolarlar her gün bu şekilde katlanarak çoğalır hale gelmiş oluyor. Tayyip ABD'ye kafa tutuyor ve potin kutuları içindeki paralar bu şekilde her gün artarak büyük bir servet yapıyor.
Kaybeden Türkiye halkı oluyor, ama kazanan kendisi oluyor.
Peki ya bizler?
En büyük darbeyi bizler yiyoruz.
Tayyip Erdoğan'ın yarattığı bu döviz savaşı nedeniyle!
Ve ne acıdır ki bizim hükümet edenler bu krizi yaratanın Tayyibin kendisi olduğu gerçeğini söyemeyerek bizlere büyük bir seferberlik düşer diyerek herkes elini taşın altına koysun çağrısı yapılıyor.
Bu çağrıyı da Başbakan Erhürman topluma yapıyor.
Elini taşın altına koy!
Allah aşkına asgari ücretli ve düşük baremden maaş cekemler nasıl taşın altına koysun ki elini?! Zaten her zaman taşın altından çıkmadı ki eli bu çalışanların!
Tayyip Erdoğan'ın yarattığı bu durumu Başbakan toplumun üzerine atmaya çalışıyor.
Tayyip Erdoğan'a laf yok!
Vatandaş ise elini taşın altına koysun öyle mi?
Yazıklar olsun size!