Hükümetin 10 maddelik ekonomik önlem paketini Yeni Bakış’a değerlendiren vatandaş, hükümetin aldığı bu tedbirlerin, vatandaşın cebini rahatlatmayacağı gibi, ülke ekonomisine de fayda sağlamayacağını belirtti
Vatandaş, bu önlemlerin sadece tüccarın işine yarayacağını ifade etti. Vatandaş hükümetten, stabil para birimine geçmek, asgari ücreti ve kamu maaşlarını yükseltmek, maaşları döviz üzerinden ödemek ve dövizin kullanımını ülkede minimize etmek gibi köklü ve kalıcı tedbir istiyor
Eniz ORAKCIOĞLU
Hükümetin dövizin önlenemez yükselisi karşısında ortaya koyduğu önlem paketi, sermayenin dışında kimseyi memnun etmedi. Sendika, meslek örgütleri ve çeşitli kuruluşlardan sonra, vatandaş da bu önlemlerle ülkenin içinde bulunduğu sıkıntının aşılmasının mümkün olmadığını dile getirdi.
Hükümetin 10 maddelik ekonomik önlem paketini Yeni Bakış’a değerlendiren vatandaş, hükümetin aldığı bu tedbirlerin, vatandaşın cebini rahatlatmayacağı gibi, ülke ekonomisine defayda sağlamayacağını belirtti. Vatandaş, bu önlemlerin sadece tüccarın işine yarayacağını ifade etti. Vatandaş hükümetten, stabil para birimine geçmek, asgari ücreti ve kamu maaşlarını yükseltmek, maaşları döviz üzerinden ödemek ve dövizin kullanımını ülkede minimize etmek gibi köklü ve kalıcı tedbir istiyor.
Vatandaş ne dedi?
Semavi Aşık; “Bu tedbirler sadece pansumandır”
“Kur sabitleme liberal ekonomide alınabilecek bir tedbir değildir. Hükümetin aldığı kur sabitleme önlemi ise, vatandaşın cebini dolaylı olarak etkileyecek bir yöntemdir. Alınan bu tedbirle vatandaşın cebi birazda tüccara bırakılmıştır. Eğer kur sabitlenecekse bunun kara borsaya düşmemesi içinde kontrollerin yapılması şarttır. Bunların yanında bana göre, hükümetin açıkladığı 10 maddelik tedbirler listesi vatandaşı ve ekonomiyi rahatlatmaya yeterli değildir. Benim düşüncem alınabilecek birinci tedbir stabil bir para birimine geçmektir. Bu alınan tedbirler, ülkenin yarası için sadece pansuman niteliği taşıyabilir, yarayı iyileştirmez, çünkü kullandığımız para birimi bizim para birimimiz değil.”
Yavuz Umar; “Bize balık vermeyin, balık tutmayı öğretin”
“Hükümetin dövizin yükselişine karşı aldığı önlemler vatandaşın cebini rahatlatıcı ve yaşadığı ekonomik sıkıntıları düzeltecek önlemler değil ve yeterli değildir. Özel sektörde ve kamuya yeni giren gençler çok düşük maaşlarla çalıştırılmakta ve bu ekonomik şartlar altında geçinememektedir. Hal böyle olunca da, gençler ev sahibi olma ve evlenme planı bile yapamamaktadır. Hükümetin ilk etapta alması gereken önlem, özel sektör ve göç yasası ile kamuya giren çalışanların maaşlarını iyileştirmek olmalıdır. Bugün bu kötü durumda olmamızın sebebi de zamanın TC Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın bu ülkeyi üretimden durdurup memur ülkesine dönüştürmesinin sonucudur. Ben zamanında otel çalıştırırdım, Özal gelip köydeki hayvancıyı, okuma yazma bilmeyeni ve bizlere maaşlarınızı ben ödeyeceğim diyerek memur olarak aldı, ekonomimizin de bu hale gelmesine sebep oldu. Hatta o dönem Alpay Durduran çıkıp Özal’a, “Bize balık vermeyin, balık tutmayı öğretin” demişti. “Eğer balık tutmayı öğrenmezsek de bir gün aç kalacağız” demişti. O hale geldik.”
Ekram Tayfur; “Gelir ve gider aynı para biriminden olmalı”
“Dövizin yükselişine karşı alınan önlemlerin yeterli olmadığı ortada. Dövizin sabitlenmesi pek bir şeye yaramayacak. Örneğin 10 kuruş olan döviz 8 kuruşa düşürülecek. 2 kuruş vatandaşın karnının doymasına yaramayacak. Hükümetin bu kötü gidişe daha kalıcı önlemlerle dur demesi gerekli. Örneğin bu ülkede ev, araba ve birçok ürün döviz üzerinden hesaplanıyor ve satılıyorsa ya da kiralanıyorsa, vatandaşa da döviz üzerinden maaş verilecek. Kısacası gelir ve giderimiz aynı para biriminden olmalı. Ya tüm ülkede TL geçerli olacak gelirimiz de giderimiz de, ya da döviz üzerinden.”
Emine Arsever; “Hükümet daha çözüme yönelik tedbir üretmeli”
“Ülkede her şey döviz üzerinden döner. Ev alınacaksa sterlin üzerinden alınır, araba alacak olan Euro ya da sterlin öder, ev kiraları da aynı şekilde. Geçtiğimiz günlerde bir asma kilit aldım onu bile döviz üzerinden satıyorlar. Hükümet tarafından alınan tedbirler biz vatandaşı rahatlatmaya yetmiyor, alınacak olan tedbirleri de biz değil koltuklarda oturan ve bizi yönetenlerin bulması gerekir. Sadece seçim zamanı değil, her zaman vatandaşla kaynaşıp ve onların sorunlarını dinleyip tedbirler üretmeleri şarttır.”
Osman Uyar; “Hükümet şimdi pirincin taşını ayıklasın”
“Hükümetin dövizin yükselişine karşı aldığı önlemler sadece yatırımcıya yarayacaktır. Bu tedbirlerin normal vatandaşın hayat şartlarını iyileştirmeye pek yarayacağını sanmıyorum. Bana göre dövizin yükselişine alabilecekleri bir tedbir ve kötü gidişe dur diyebilecekleri bir çare yoktur. Enflasyonun bu kadar arttığı bu dönemde vatandaşın aldığı maaşlar da erimiştir, ama maaşları yükseltmek de çare değildir. Çünkü maaşları yükseltmek zammın da habercisidir. Her yükselişte birçok kaleme de zam gelmektedir. Şimdi hükümetin pirincin taşını ayıklama zamanıdır, sonuçta bu halk onları boşuna o koltuklara getirmemiştir. Tüm bunların yanında para birimi değişirse bu çare olunabilir, denemek gerekli diye düşünüyorum.”
Ferah Çakır; “Önlemler tüccara yarayacak, vatandaşa değil”
“Kurun sabitlenmesi, gümrük ve fonlar gibi vergilerin kurlarının sabitlenmesi sadece tüccara yarayacaktır, vatandaşa değil. Türkiye daha fazla yardım etse deniliyor ama, bu durumun çözümü de Türkiye’nin daha fazla yardımıyla olacak iş değildir. Bana göre ülkemiz artık yatırıma yönelmeli, sanayiler kurmalı ve yatırımlara daha fazla önem verilmelidir.”
Mehmet Şimşek; “Döviz kullanımı kaldırılsın”
“Ülkenin en büyük sorunu zamanında dövizin serbest bırakılması, eğer döviz kullanımı serbest bırakılmamış olsaydı bugün bu sıkıntılar içinde olmazdık. Hükümetin aldığı tedbirler de yeterli değildir. Yapılması gereken bana göre tek bir şey var, döviz kullanımının yeniden kaldırılması ve bu ülkeden tamamen çıkarılmasıdır.”
Sinan Yaşar; “Bu tedbirlerle vatandaş rahatlamaz”
“Hükümetin dövizin yükselişine ve ekonominin rahatlamasına yönelik aldığı tedbirler yeterli değildir. Kaldı ki bu sorun ve bu sorunun çözümü de bizde değil Türkiye’dedir. KKTC’de alınabilecek tedbirler arasında ev veya araba gibi döviz üzerinden satılan şeylerin önlemini almaktır bu da bir nebze rahatlama getirir. Örneğin ben 5 sene önce 630 sterlin taksitle bir ev aldım hala taksitlerimi ödüyorum ve 5 yıl önce Bin 700 TL’ye denk gelen taksitim, şimdi 3 bin 500 TL’ye yükselmiştir. Bu durumda vatandaş nasıl kur sabitlenmesi ve bankalarla ilgili alınan bazı ufak tefek tedbirlerle rahatlasın? Ülkemizde her şey dövize endeksli ama maaşlar döviz değil. Sonuç olarak bu sorunun kökten çözümü Türkiye’yi bağlar, eğer Türkiye’nin ekonomisi güçlü olursa bizimki de güçlü olur.”
Ahmet Hüseyin Mağusalı; “Vatandaş yine gariban”
“Bu tedbirler vatandaşı rahatlatmaya yönelik değil. Özel okullar kolejler, üniversiteler vatandaşın anasını ağlattı, ebeveynler çocuklarını okutamayacak duruma geldi. Benim kızım sırf bu yüzden çocukları okuldan almayı düşünüyor. Yine o okullar çocuklardan döviz üzerinden harç alırken, öğretmenlerini TL ödüyor. Böyle bir adaletsizlik olamaz. Yine bu ülkede ne alacak olsak döviz üzerinden hesaplanır, akaryakıtı, evi, arabası, eti hatta ayakkabısı bile. Alınan tedbirler ise sadece tüccarı zengin etmeye yarayacak, vatandaş yine gariban. Bunların yanında, hükümet eğer isterse et alamayacak duruma gelen vatandaş, sırf et yiyebilsin diye eti ucuzlatır ama köylü ve hayvancıdan korktuğu için bunu yapmaz. Ama istese ithal ete izin verir ve et fiyatlarını otomatik aşağıya çeker” dedi.