Akdeniz'de bulunacak olan zenginlikler bizlerinde hakkıdır. Bu zenginliklere yarı yarıya ortağız diyor Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye...
Ortak mı diyorlar?
Hak mı diyorlar?
Ne hakkı, ne ortaklığı?
Nerden çıktı bu ortaklık?
Sen kalkacaksın Kıbrıs cumhuriyeti ortak devletin üzerine bir başka devlet ilan edeceksin ve ondan sonra da Kıbrıs cumhuriyeti'nden doğan haklarımız var diyeceksin!
Sen ayrı devleti eller havada ilan edeceksin ve işine geldiğinde de Kıbrıs cumhuriyetinin ortak haklarından bahsedeceksin ve bu haklar bizlerin de haklarıdır diyeceksin!
Böyle şey mi olur?
Sen ilan ettiğin KKTC ile bu hakları yitirmiş olursun aslında!
Her neyse...
Kapılar açılır açılmaz hemen herkes koşarak Kıbrıs cumhuriyetinin kimliğini ve de pasaportunu almak için kuyruklara girmişti. Tabii ki bunların başında da o Kıbrıs cumhuriyetinin ilanına karşı olanlar ve ayrı devlet için yapmadıklarını bırakmayanlar. Hem Kıbrıs cumhuriyeti diye bir devlet yok ve bu devlette bizleri bağlamaz diyecekler ama diğer yandan da ceplerinde Kıbrıs cumhuriyetinin kimliğini ve pasaportunu taşıyacaklar!
Ve, hakkımızdır da diyecekler!
Ne hakkı be gara gözler.
Hele hele her Allahın günü de bu cumhuriyete söveceksiniz ondan sonrada haklarımız var diyeceksiniz. Ama bunun yanında bu cumhuriyetin bayrağını evine asan vatandaşımıza dava okuyup yapmadığınızı da bırakmayacaksın!
Peki ya cebinizde bulunan kimlik ve o pasaport, o bayrağın devletin değil mi?
Hatta o hakimlerin ve savcıların da cebinde taşıdığı kimlik ve pasaport o bayrağın devletin değil mi?
Bayrak asmak suç da! pasaportu kimliği alıp kullanmak suç olmayacak öyle mi?Bu açıkçası çıkar ve menfaatten başka bir şey değildir. Bir de hasta olduğunuzda o cumhuriyetin hastanesine koşturarak çare bulacaksınız!
Hem de o bayrağın yasak olduğu cumhuriyetinde!
Pes doğrusu!
Bunlarda size sorulduğunda, hakkımızdır bu devletin ortağıyız diyeceksiniz.
Bu kadar da yüzsüzlük olur mu?
Hem bu cumhuriyeti istemeyiz ve ayrı devlet kurarız. Hem de hakları da hakkımızdır diyerek Güneye geçerek kapişarí gibi koşup kaparız.
Bu cumhuriyet, yandı, bitti, yıkıldı diyeceksiniz ve bir de bu yanan biten cumhuriyetin pasaportu ile Avrupa da çocuklarınızı okutacaksınız. Böyle bir devlet yoksa sizin çocuklarınız ve tabii sizler Avrupa da vizesiz ne arıyorsunuz?
Çıkalarınız için değil mi?
Kısacası şunu belirtelim ve noktayı koyalım:
Kıbrıs cumhuriyetinin varlığıdır geçerli olan!
Bu devletin devam ettiğidir!
KKTC sadece sahte bir yapıdır. Bu yapının da dünyada hiçbir surette tanınması söz konusu olamaz!
Kıbrıs Türkünün tek çıkar yolu o aldıkları kimlik ve pasaportun devletidir.
O halde haklarımız ve geleceğimiz bu cumhuriyettedir.
Bırakın sahte devlet KKTC'yi!
Zaten BM güvenlik konseyi kararları çerçevesinde sahte olduğu ilan edilmiştir.
Bizleri kurtaracak olan sadece Kıbrıs cumhuriyetidir.
Petrol hakkımız varsa bu cumhuriyetin ortağı olduğumuzu göstererek alabiliriz.
Böyle şimdi alırız, vururuz, keseriz havaları sökmez!
Evet.
Adam gibi Kıbrıs cumhuriyetine geçmek için KKTC denen ucube yapıyı sonlandırmalıyız!
BM'ye biz, Kıbrıs cumhuriyeti devletine geçiyoruz demeliyiz!
Aksi takdir de ne doğal kaynak diye bir şey hakkımız olur, ne de diğer bir takım elde ettiklerimiz. Ha bir de o alınan kimlik ve pasaportlarımızı da kaybede biliriz!
Onun için aklın yolu Kıbrıs cumhuriyetidir!
Kazanacaksak ancak bu şekilde kazanacağız!