TKP'ye GECEKONDU diyen efendi...
Hükümette neleri kabuletti...
Evet, hatırlayalım Cemal beyin koltuk makam sevdasını!
TDP Genel Başkanı ve zamanın Milli Eğitim Bakanı Cemal Özyiğit TAK muhabirine yaptığı açıklamada, "Hala Sultan İlahiyet Koleji'nin denetleme, değerlendirme ve Yönlendirmeye tabi olacağını" söyledi.
Ve yine zamanın TDP Genel Sekreteri Asım İdris de seçim kampanyası sırasında TDP iktidarında, imam hatip lisesi açılmayacağını, var olan İlahiyet Koleji'nin de kapatılacağını açıklamıştı.TDP'nin parti olarak görüşü hep bu yöndeydi.TDP çağdaş bir eğitim anlayışı adına var olan bir partiydi. Ülkede dini ağırlıklı eğitime her zaman karşı durmuştu. CTP'nin hükümet olduğu dönemde ve zamanın başbakanı olan Özkan Yorgancıoğlu'nun Hala Sultan İlahiyet Kolejinin açılışına ve kurdele kesilişine karşın gereken tepkisini de TDP olarak gösteren parti olmuştur.
Bugün ise dün başka, bugün başka anlayışı TDP'de ne acıdır ki yaşanmıştır.
TDP, bu anlayışını neden terk etti?
Bir Sosyal Demokrat parti'nin böyle bir anlayışı kabul etmesi, ilkeler açısından partinin sağa kaydığının bir acı gerçeğidir.
Sosyal Demokrat ruhunun, dini bir eğitimi kabul etmesi mümkün değilken, bugün Cemal Özyiğit o ruhu söküp partiden almıştır. Sosyal Demokratlar her zaman çağdaş bir eğitimi savunmuştur. Bu uğurda da her türlü kavgayı vermiştir. TDP'de bunu her zaman yapmıştır. Çünkü partinin yapısına ve de duruşuna da bu yakışırdı.TDP, bugün ne acıdır ki bu duruşunu kaybetti. Sırf makam, sırf koltuk adına partisine büyük bir leke getirmiştir Cemal Özyiğit. Bu leke solun hiçbir zaman kabul etmeyeceği kara, kapkara bir lekedir. Partinin ideolojisini yerlere seren bir lekedir bu. Sol ilke bunu kabul etmez, edemez! Ama CTP'den sonra TDP'de, bunu kabul ederek, 'sol' anlayışı ne hale getiriyorlar.
Yazıklar olsun!
Ey Cemal efendi...
30 yıllık eğitimci...
Hatta uzun sürede sendika Başkanı...
Ve soruyorum Cemal efendiye:
Sendika anlayışında ve de ondan önce de gelen eğitim anlayışında, her zaman çağdaş bir eğitim diyerek, kavga veren bir kişi olarak, bugün bu kavganın yerine tam tersi bir şekilde bu ülkede ilahiyat olacak, şeriat eğitim devam edecek ve bunun da okullarını çoğaltarak dahil etmek doğru mudur?
Bir eğitimci bunu nasıl kabul eder?
Hele de bir sendikacı olan, hem de KTÖS gibi devrimci, mücadeleci bir sendika başkanı olan bir kişi olarak, bunu nasıl kabul edersin ey Cemal efendi?
Bunca yıl vermiş olduğun çağda eğitim kavgası karşısında, bu ülkeye yakışmayan ve adım adım şeriat getirmek isteyen AKP ve Erdoğan'a hizmet etmektir başka bir şeyde olamaz. Laik bir ülke olduğumuz Anayasa tarafından belirtilirken, bu durum karşısında şeriat okullar laik bir devlette yer almaması yasal bir sorumluluktur.
Eğitim bakanı Cemal bey bunu da bir eğitimci olarak yerine getirmeliydi ama maalesef getirmedi. Sırf koltuk ve makam adına şeriatı o da diğer hükümet'e gelenler gibi kabul etti.
Yazık bir makam adına bunları kabul etmek!
Ne oldu?
O makamda yoktur şimdi.
Koltuk da gitti değil mi?
Önemli olan dik durmaktır.
Onurlu olmaktır.
Koltuk gider, ama onur gitmemeli!
Onurlu durmaktır bir insanın yapacağı tek ve de vaz geçilmeyen saygınlık!
Omurgasız değil, omurgalı olmaktır önemli olan!
Şimdi tüm bunlara karşın Cemal efendi bizlere gecekondu diyecek.
Yazık çok yazık!
Hükümet olduğu dönemi biz unutmadık!
Hele de seçmen hiç unutmadı!
Bunuda böylece belirtmiş olayım.