Yeni Turizm Bakanı Ünal Üstel, KKTC 2020'de turizm ülkesi olacak dedi.
Turizm ülkesi olacağız öyle mi?
Hem de burası.
Bu nasıl olacak?
Bakan bunu nasıl başaracak?
Bu mümkün mü?
Kesinlikle değildir!
Ama bakan burayı turizm ülkesi yapacak diyor.
Çok kalmadı, 2020'ye değil mi?
Olmayacak şeyleri olacak ya da yapacaklar gibi her gelen söylemeye devam ediyor.
Dilin kemiği yok ya her gelen bir şeyler söyler.
Nasıl olmasa bunun hesabını soran olmaz, o yüzden söyle de korkma ne olacak ki.
Hele de o seçim kitapçıklar var ya nelerin vaadiyle ortaya çıkıyorlar.
Sanırsınız ki tüm partiler de sosyal demokrat patilerdir.
Seçim kitapçıkları hep sosyal haktan, sosyal dengeden yana oluyor.
Bir numaralı halkçı olurlar seçim günü.
Seçildikten sonrada tam tersi halkın aleyhine ne varsa yaşama koyarlar.
Halkın yararına değil de kendilerine ve bir takım azınlık olan sermayenin yararına hükümet olurlar.
Bunları hep yaşadık ve gördük.
Halen daha da görmeye devam ediyoruz.
Emekçi kesimlerin üzerinden kazanan hükümet oldukları bir acı gerçektir.
Sürekli emekçilerden alıyorlar.
Özellikle vergileri olsun, bunun bedeli bu kesime ödetilmiş oluyor.
Fatura bu kesime her zaman kesilmiş oluyor.
Oysa sermaye kesimi kuruş vergi ödemiyor.
Hep zarar gösteriyor.
Ama baktığınızda her gün de büyümeye devam ediyorlar.
Bu ne biçim zarar diye soran bir hükümet daha çıkmıyor.
Sosyal adalet, sosyal devlet diyen tüm seçilmiş hükümet edenler, ne acıdır ki bunu yerine getirmeyerek, tam tersi adaletsizlik ve her türlü hukuksuzluk yapmaya hep devam ediyorlar.
Bunların içlerinden sol partiler de ayni şekilde kendi halkına düşman kesilerek her türlü hesabı onlara kesmiş oluyorlar.
Emeğe ve emekçilere nasıl, ne şekilde bir yönetim olduklarını hep birlikte yaşadık ve gördük.
Daha düne kadar hükümet olan iki sol partinin nasılda sağ partiler ile birlikte aynı şekilde emeğe ve emekçi kesimlerin hakları adına ya da iyileşmesi adına bir adım dahi almadıkları gerçeğini görmüş olduk.
Yine dokundukları kesim, fakir fukara kesimi oldu.
Yapılan zamlar, vergiler, harçlar, bunları fakir fukara kesim, nasıl karşılayacak diye düşünen bir sözde hükümet eden birileri dahi çıkmadı.
Vurun tırpan bu kesime dediler sadece.
Her neyse.
Bugün 40 yıldır bu ülkeyi ve insanını soyan UBP, hükümet oldu, o sözde halkçı olacağız diyen parti ile.
Koalisyon, yani 4'lü koalisyon hükümet'inde ne kadar halkçı olduklarını gördük ve bunları burada yazmaya gerekmez.
Çünkü yaşadık ve gördük.
Şimdi tekrardan 40 yıldır Rum ganimetleri üzerinden hükümet olan UBP ile devreye girmiş oldular.
Yani birlikte bu işi götürürler.
Aynı yol olduğu için bir sorun çıkmaz.
Zaten HP de UBP düşüncesi içinde olanların bir araya gelerek kurulan partidir.
Yani bir fark olmaz.
Tıpkı geçmişte kurulan ÖRP partisi gibi.
Hatta bizler bu partiye sürpriz yumurta demiştik.
Bugün HP de aynı şekilde kurulmuştur.
Hiçbir fark yok, UBP ile aralarında.
Ne düzeni değiştirirler, ne de kendilerini.
Zaten değiştirmiş olsalardı, 4'lü koalisyon da değiştirirlerdi.
Fazla uzattım değil mi bunların gelmiş geçmiş siyasi hayatlarını.
Evet.
Gelelim Turizm bakanı Ünal beye.
O ki ülkeyi 2020'de turizm ülkesi haline getirecek.
Yani burası dolup taşacak turistler ile.
Otelleri, restoranları, esnafı, taksicisi herkes kazanacak öyle mi?
Bu nasıl olacak?
Birincisi burası bir devlet olmalı.
Dünyaca tanınmış bir devlet.
Bu devletin uçağı olmalı.
Uçak şirketleri olmalı.
Var mı?
Yok!
Dünyadan kaç uçak iner Ercan'a?
Bir tek Türkiye hava yolları o kadar.
Buraya gelenler de ancak kumar için geliyorlar.
Kumar'a gelenler zaten buradan alış veriş yapmıyor.
Buranın taksicisini kullanmıyor. Otelin araçları ile buraya gelip gidiyor. Tabii ki restoranlar da burada kazanmıyor. Çünkü otellerin mutfakları bunu karşılıyor. Yani açıkçası burada bir turizmin mümkün olmadığı gerçeği söz konusudur. Gelen birtakım yabancı turistler de oluyor, onlar da Güney Kıbrıs tarafında gelmiş oluyor. Yani yeni bakan Üstel, 2020 burası turizm yeri olacak dese de bu mümkün değildir. Yıllardır buranın kumar ülkesi haline geldiği bir acı gerçektir. Burası büyük otellerin kumar karşılığı hizmet verdikleri ve burada çalışanından tutunda mal sahibine kadar şahısların bu ülkeye, ülke ekonomisine zerre kadar karı yoktur. Kazanç, Türkiye'nin kazancıdır.
Evet, yeni bakan bizlere hikâye okumasın.
Yaşanan gerçekler ortadadır.
Burada Turizm ülkesi diye bir şey bırakmadınız.
Burada kumar, kara para aklama ve fuhuş gerçeği vardır.
Hangi turizm'den bahsediyorsunuz.
Yapmayın, çocuk mu kandırıyorsunuz ey bakan?