Federasyon görüşmeyeceğim diyorsa Türkiye, o onun kararıdır. Kimse de onu zorlayamaz. Ama masada karar verecek olan o değildir, öncelikle bunu bilmesi gerekir.
Masanın sahibi iki toplumdur.
Biri Rum tarafının seçilmiş lideri, diğeri ise Kıbrıs Türk tarafının seçilmiş lideridir.
Çavuşoğlu ve TC yönetimi görüşmesin ne olacak ki?
Dünyanın sonu mu olur?
Bu görüşmeler, 5'li değil de, 4'lü olur sonuçta.
Bir eksik oldu mu ne fark eder?
Hiç bir şey!
Ha bir de şu vardır:
Türkiye ben görüşmem diyorsa, bunu gerekli yerlere yazılı olarak bildirmesi gerekir.
Şimdi Çavuşoğlu yazılı bir şey yaptı mı kendileri adına?
Kendileri adına diyorum çünkü bizler adına böyle bir karar verme yetkileri yoktur.
Evet, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan...
TC Dışişleri bakanı Çavuşoğlu...
Nerede Birleşmiş Milletlere yaptığınız herhangi bir resmi bildiri?
Var mı?
Yok!
Ya peki ne var?
Sadece görüşmeyeceğiz diye söylemleri var o kadar.
Şimdi, sadece kendi içinizde ve seçimlerimize müdahele yaptığınız havasıdır bu, onu da belirtmiş olayım.
Sırf çözüm istemeyen adaylara destek vermek!
Federasyon istemeyen Türkiye, bunun yanında Güvenlik Konseyi Kararlarını da reddetmiş demektir.
Eğer ki iki ayrı devlet diyorsa, bunun yanında garantörlük hakkından da vazgeçmiş sayılacaktır.
Sayılacaktır çünkü garanti edilen anayasa da ayrı devleti yasaklamış olur.
Evet, Kıbrıs’ın bir toprak bütünlüğü vardır.
Bu toprak bütünlüğünü BM zemini altında tutmaktadır.
Eğer ki BM zemini terk edilirse, işte o zaman Türkiye'nin, ada üzerindeki varlığı olmayacak demektir.
Bir de Çavuşoğlu’nu ve TC yönetimini, KKTC'nin kuruluş bildirgesine göz atmalarını isterim.
Evet, KKTC kuruluş bildirgesinde, Federal çözüm açıkça ele alınıp desteklenmiş oluyor.
Türkiye masadan çekilsin ne olacak ki?
Bizler için hiç bir şey olmaz, onu belirteyim.
Ama Türkiye için öyle sayılmaz.
Onlar için Kıbrıs üzerinde hiç-bir hakları da olmayacaktır.