Vajinismus, ilişki anında korku, kaygı, kasılma, geri kaçınma, eşini itme, ağlama nöbetleri şeklinde bilinçaltının istemsiz tepki oluşturması ve bu sebeple ilişkiye izin vermemesi durumudur. Vajinismus hastalarının birçoğuna psikolojik problemler eşlik ederken, bir kısmında ise bu problemler çok önceden vardır. Vajinismusu aslında bir hastalık olarak ele almak yanlış olur, aslen hastalık değil, tıbbi bir bulgudur (semptomdur). Vajinismusu olan kadınların birçoğu, cinsel organlarının çok küçük ve anormal olduğunu, erkek cinsel organının çok büyük olduğunu, çok fazla acı çekeceğini ve çok fazla zarara uğrayacağını düşünür. Genellikle vajinismusa eşlik eden psikolojik sorunlar şu şekildedir: depresyon, fobi yani içsel korkular, sosyal fobi, somatoform bozukluk, panik atak, obsesif kompulsif bozukluk (Okb, saplantı takıntı hastalığı), hipokondriyazis (hastalık hastası), genel anksiyete bozukluğu, madde kullanımı şeklindedir.
Tedavisi
Öncelikle böyle bir sorunla karşılaşan tek kişi siz değilsiniz. Ülkemizde birçok kadın bu sorunla karşı karşıyadır. Tedaviye ne kadar erken başlanırsa sorun o kadar çabuk çözülür, aksi takdirde sorun büyüyerek kadında depresyon, öz güven kaybı ve eşler arası iletişim bozukluğuna neden olmaktadır. Bilinmelidir ki; vajinismus kadının değil, çiftin sorunudur. Uzman kişiler tarafından bilişsel davranışçı yöntemlerin yer aldığı cinsel terapi ile sorunu çözüme kavuşturmak mümkündür. Herhangi bir ilaç veya operasyon bu hastalığın tedavisinde kullanılmamaktadır. Vajinismus yaşayan kadına hem genel olarak bedenini gevşetme hem de bedenindeki tepkileri tanıma- kontrol etme, hem de bilgisayar desteği ile vagen kaslarını tanıma ve aşamalı olarak gevşetmesi öğretilmektedir.