TC Kıbrıs işlerinden sorumlu bakan Recep Akdağ, Afrika gazetesine "terbiyesiz" diye hakaret ediyor.
Adam hakaret edecek ve susulacak öyle mi?
Vay gavvolem!
Burasını onun ülkesi, yeri mi zannetti?
Ya da yayın organı Afrika'nın susup da konuşmayacağını mı?
Hele de Şener Levent'in!
Susacak öyle mi?
Siz daha tanımadınız onu ey Akdağ efendi!
Ama yazısından sonra tanıdınız!
Kalemine sağlık Şener dostum.
Bil ki yalnız değilsin!
Bu ülkede onurlu ve de gururlu insanlarımız vardır ey Akdağ efendi.
Yalakalar olsa da...
Hatta sıraya dizilerek size her zaman şükranlarını ve minnet duygularını sunsalarda...
Onurlu insanlar halen daha bu ülkede yaşıyor.
Ve bizler.
Öyle siyasiler gibi eğilip bükülenler değiliz.
Her türlü hakarete boyun eğen ve de yarabbi şükür diyenlerden hiç değiliz bilesin.
Onurlu ve de yürekli insanlarımız da var bu ülkede!
Bizler Íngiliz'e ve de Rum'a nasıl karşı koyup direnmişsek, bal gibi size de direniriz.
Susmayız.
Yazarız.
Ve bizler Gıbrıslılar.
Daha bitmedik.
Daha tükenmedik.
Tükendiğimizi zannediyorsanız yanılırsınız.
Serdar Denktaş'a bakın siz...
Graso ve yağ çekmek için Afrika gazetesini ve Şener Levent'î kınıyormuş...
Ístedigin kadar kına...
Ve hatta sıraya girin kınamaya...
Bizler daha bitmedik.
Onurlu yaşamayı ve de ne olursa olsun onurumuz için her şeyi yapan toplumuz!
Hakaret karşısında boyun eğmeyen bir toplumun evlatları olarak yetiştik, anamız ve babamız bizleri onurlu ve de yürekli olarak yetiştirdi.
Onlara bu borcumuzu ödemek adına varız bizler bu dünya yüzünde!
Onların emeklerini biz boşa çıkarmamak için insan olduğumuzu gösteriyoruz.
Însan tek düşünen ve de düşüncesi içerisinde onurunu da birleştiren ve ortaya koyan tek varlıktır.
Bizler bu varlığımızı yani insan olduğumuzu her ne isterse olsun gösterme tarafından yanayız.
Ínsanlığını unutan ve de insanlara her şeyi yapan toplum olmak değildir niyetimiz!
Her türlü ahlaksızlık, her türlü canilik ve vahşetlik yazmaz bizim insanlığımız da!
Bizler insanı seven.
Hele de çocukları!
Gözümüzden sakınırız onları!
Onların üzerine titreriz!
Bayrak da hazır göğsünde diyerek onlara mezarı, ölümü değil...
Onlara silahı değil...
Sevgi çiçeklerini veririz!
Çocukluklarımıza biz, koşup oynamalarını öğretiriz!
Bunu da böyle bilin!