Rusya Merkez Bankası, pazartesi sabahı apar topar bir karar aldı: Batı yaptırımlarının ilk sonuçlarını hafifletmek ve para birimi Ruble'nin değer kaybını frenlemek için ana faiz oranını yüzde 9,5'ten 20'ye yükseltti. Zira Batı’nın ivedilikle yürürlüğe sokacağını duyurduğu ekonomik yaptırımlarla ilgili açıklamalar yapılır yapılmaz, Ruble'nin değeri yüzde 40'tan fazla düşmüştü. Merkez Bankası, faiz artırımı kararına ilişkin "Bu, mali ve fiyat istikrarını desteklemek ve vatandaşların tasarruflarını değer kaybından korumak için gerekli bir adımdır" açıklamasını yaptı. Ayrıca menkul kıymetler piyasasının yere çakılmasını önlemek amacıyla borsa da Pazartesi günü kapalı kaldı.
Yaptırımlarla ilgili ilk açıklamaların ardından pazar günü halk, nakit para çekmek için ATM'lere hücum etti. Özellikle başkent Moskova'daki para otomatlarının önünde uzun kuyruklar oluştu.
Uluslararası yaptırımların günlük hayattaki en basit işlemleri bile etkileyeceği, hemen kendini belli etti. Moskova metrosunun yolcuları, bilet almak için artık Google Pay ve benzeri uluslararası uygulamaları kullanamıyordu. Aynı şekilde alışverişlerde Visa veya Mastercard gibi Batılı finans sistemlerine ait kredi kartları da çalışmıyordu. Ayrıca ATM'lerden Euro veya ABD Doları çekmek isteyenlerin de elleri boş kaldı.
Özgür dünya Ruble'ye karşı
Müeyyidelerin bu kadar kısa sürede böylesine geniş bir etkiye ulaşmasının nedeni ise Rus finans sisteminin iki yoldan birden kıskaca alınması. AB ve ABD, sadece büyük Rus ticarî bankalarının uluslararası finans ağı SWIFT ile bağlantısını kesmekle kalmadı, aynı zamanda Rusya Merkez Bankası'nın Batı finans ve döviz piyasalarına erişimini de imkânsız hale getirdi.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, "Rusya’nın tüm finansal varlıklarını etkisiz hale getireceğiz" diyerek Brüksel'in ne kadar ciddi ve kararlı olduğunun altını çizdi. AB ve ABD'nin aynı anda uyguladığı mali yaptırımlar, öncelikle Ruble'nin istikrarını, Putin'in milyar dolarlık savaş kasasını ve Rusya'nın döviz rezervlerini hedef alıyor. ABD askerî akademisi West Point'in Rusya uzmanı Rob Person, bu önlemleri "tahrip gücü yüksek bir nükleer silaha" benzetiyor.
Bu önlemlerin ardından artık Rusya Merkez Bankası, döviz piyasalarına Euro veya ABD Doları sürüp, karşılığında Ruble satın alarak döviz kurunu sabit tutma imkânından da mahrum kalmış oldu.