Hale bakınız:
Gerçekten de bardon yani.
Gerçekten de ayıp.
Yapılanı onaylamak mümkün değildir!
Hele de bir sendikacı başkanı böyle yapıyorsa ve emekçinin haklarından, adaletten ve sürekli de hukuktan bahsediyorsa; e bardon diyeriz öyle değil mi?
Sınavsız.
Kurallara aykırı.
Hele de kişilerin haklarını çiğneyerek oğlunu da bu kervana dahil etmek sendikacılık anlayışına sığar mı ey Çağlayan Cesurer?
Söyle sığar mı?
Sığmaz!
Olması gereken bu mu?
Önce siyasiler devleti işgal edecekler ve şimdi de sizler mi?
Babadan oğula anlayışı ile bu şekilde herkesin hakkına tecavüz mü edeceksiniz?
Neden?
Bu hakkı nereden buluyorsunuz?
Kim veriyor sizlere bu hakkı?
Hakkı olan sınava tabi tutularak ve başarı anlayışı ile ancak bunu kazana bilir! Ve ancak bu şekilde yerine getirilmesiyle mümkündür!
Olması gereken de budur!
Mümkün olanı da budur!
Yok ki yine biri PGM'nin oğludur denilecek ve herkesin hakkını çiğnemek koşulu ile işe alınacak ve ardından da sendika başkanının oğludur da denilerek işe alınacak!
Oh ne düzen!
Oh ne arsız ve de yüzsüz bir anlayış!
İnsanda bir onur, bir gurur olur!
Nerede sizde bu?
Yok mu birazcık onur?
Top yekün bitirdiniz mi yoksa?
Siyasiler bunu yapar e bizlerde bunu yapalım ne olacak mı diyorsunuz?
Yazık!
Gerçekten de çok yazık!
Bu halk kime güvensin söyleyin?
Biri polis müdürü olacak, diğeri de sendika başkanı ki çalışanımızın emeğinden hakkından sorumlu sayılacak ve haktan adaletten sayılacak!
Şimdi ise tam tersini yapacak!
Polis ki kanun ve nizam sahibi olması gerekirken; hepsinin de canına okuyarak oğlunun canını düşünmüş olacak!
Yaşayın vallahi!
Bravo size!
Ne oldu o ihale yolsuzluklarına ey Cesurer?
Yoksa senin cesurluğun buraya kadar mı?
Buraya kadar mı Kıb -Tek'teki kavgan?
Yazık!
Yoksa gör beni, ben de seni göreyim anlayışının içinde misiniz?
Ey Cesurer, sen değil miydin Kıb-Tek yönetiminin yasa dışı, yanlış işlerine karşı 'direnen' ve 'bizi destekleyin' diye halka çağrı yapan!
Ve şimdi sen, El-Sen başkanı olarak oğlunu da Kıb-Tek'e sınavsız olarak aldırmış oluyorsun!
Evet.
Yaşa EL-SEN başkanı!
Sen çok yaşa!
Halk dirensin, ama sen ve oğlun da yaşasın!
Oh ne güzel!
Oh ne ala!