Yaz tatili bitti, ders zili çalıyor. Hem veliler, hem çocuklar bir yandan heyecanlı, bir yandan da kaygılı. Hele ki ilkokul 1’e başlayacak olan çocuklarda ayrı bir heyecan söz konusu. Tatil rehavetinden çıkıp derslere odaklanmak ve evden ayrılmak pek çok çocukta adaptasyon sorunlarına vesile olabiliyor. Okullar açılırken bu süreci kolaylaştıracak birkaç öneri aşağıda bulabilirsiniz:
Okul açıldı diye oyuncakları dolaplara, kömürlüğe, depolara kaldırmayın. Oyun, çocuğun hayatının bir parçası ve sağlıklı gelişimi için en gerekli olan şeydir. İyi bir planlama ile hem derse, hem de oyuna zaman ayırması mümkün. Bu durumda yol gösterici olan kişi siz anne babalar olacaksınız.
İlk günlerde çocuklar annelerinden veya evdeki başka bir yetişkinden ayrılmak istemeyebilirler. Hele ki; ilk kez okul deneyimi yaşayan bir çocuksa, ayrılık esnasında zorlanması gayet normaldir. Çocuğunuz sizden ayrılırken ağlarsa veya gitmemeniz için ısrar ederse kızmayın, bağırmayın. Onu anladığınızı, sizden ayrılırken kaygılandığını gördüğünüzü ve yanında olduğunuzu söyleyin. . İhtiyacı olduğunda hemen yanında olabileceğini ya da öğretmeninin onun ihtiyaçlarına cevap verebileceğini, orada kendi yaşıtlarıyla mutlu olabileceği şeyler yapabileceğini çocuklara anlatmak lazım
İlk gün teneffüslerde onu dışarıda bekleyebilirsiniz. Onu terk etmediğinizi görmesi, çocuğunuzun içini rahatlatacaktır. Diğer günlerde aşamalı olarak bekleme süresini kısaltıp, okula alışma sürecini kolaylaştırabilirsiniz. Şayet, 3-4 hafta içerisinde hala sizden ayrılmakta çok zorlanıyorsa ve ağlamaları azalmayıp artıyorsa, bir uzmandan destek almanız iyi olabilir.
"Ağlayarak 'anne ve babayı vazgeçirebilirim' gibi bir algıları olursa o zaman ağlamayı arttırabilirler. Çocuklara, 'Yeni bir ortamda olmak zor olabilir. Ama gitmen gerekiyor. Alışabilirsin. Orada bir şeye ihtiyacın olduğunda öğretmenin beni çağıracak, ben gelebilirim' gibi yaklaşımlarda bulunmak gerekiyor
Çocuğa karşı açık, dürüst ve tutarlı konuşmak önemli. Yani ağladı diye okuldan alırsak o zaman alışamaz ve ayrıca korkusunu beslemiş oluruz. Korkudan kaçmasına yardımcı olmuş oluruz" dedi.
Çocuğunuza, bu 4 cümleyi söylemeyin!
Doğru cümleler ve yanlış cümleler hakkında da anne babalara bazı uyarılar:
“Korkma” demeyin!: Eğer annesi çocuğuna korkma diyorsa çocuk açısından bakıldığında korkulacak bir şey olduğu anlamını taşımaktadır. “Korkma iğne hiç acıtmayacak” denildiğinde acıdığı gibi.
“Merak etme ben yan odadayım seni asla bırakmam”: Çocuğun zihnindeki açılımı: “Merak etmelisin, çünkü ben de çok merak ediyorum, eğer izin verirse bu gaddar insanlar, yan odada seni bekliyor olacağım ama ben de emin değilim”.
“Seni asla okulda unutmam / bırakmam ben unutursam baban, teyzen, deden alır seni” : Çocuğun zihnindeki açılımı: “Seni okulda unutma ihtimalim var, olur da o kadar unutkan olursam inşallah seni alan biri çıkar”.
“Okula gitmek ister misin?”: Çocuğun zihnindeki açılımı: Okula gitmeme ve evde bildiğin şeyleri (TV, oyuncak, oyun oynama gibi) devam ettirme hakkın var. Ben senin yerinde olsam bildiğim şeyleri tercih ederdim.
Bu 4 cümleyi söyleyin!
- “Bir sürü arkadaşın olacak ne kadar heyecan verici değil mi?”
- “Acaba kaç tane yeni oyun öğreneceksin, bana da öğretirsen evde birlikte de oynarız.”
- “Okula giderken öğretmenine en sevdiğin resmini ya da oyuncağını gösterebilirsin, eminim o da beğenecek.”
- “Sen okuldayken aklım hep sende olacak ama orda eğlendiğini bilmek beni de mutlu edecek.”
Okula karşı motivasyonu artıracağını düşündüğünüz bu tarz cümleleri oyun sırasında ya da laf arasında söyleyebilirsiniz. Özellikle karşılıklı oturup ciddi bir şekilde konuşmanıza gerek yok.