Başbakan Erhürman akaryakıt'ta yeni bir indirim gelecek dedi.
Ne kadar bir indirim olacak bu?
Öyle okkalı koyduğunuz zamlar kadar bir indirim mi olacak?
Nerde?
Çok bekleriz biz böyle bir indirimi çok!
Kuruşcuk bir indirimcik sadece.
Ve bu kuruşcuk indirimi yapacaklar diye başlarlar önceden demeç vermeye.
Sanki de vatandaşın lehine bir şey yapıyorlar diye gazetelerde, radyolar ve TV kanallarında demeç paylaşıyorlar. Yani alkışlayalım mı başbakan sizi? Ha bravo mu diyelim? Bunu mu istersiniz? Resmen vatandaş ile bir nevi dalga geçmeden başka bir şey değildir bu yapılan. Dalgadır çünkü koyduğunuz okkalı zam karşısında bir indirim söz konusu olamaz bu! Hele de bu yapılan kuruşluk olursa bunun adı resmen dalga geçmektir.
Evet, başbakan Erhürman dalga geçiyor.
Alım gücü bu milletin ne alemde ey başbakan?
Sen alım gücüne bakıyormun bu çalışanların?
Yeni işe giren ve göç yasasına tabi tutulan birçok çalışanın sosyal yaşantısı ne alemde hiç baktın mı?
Kıyasladın mı senle bu insanlar arasındaki yaşantı düzeyinizi?
Senin maaşın ne kadar, onların maaşı ne kadar?
Aradaki korkunç farkı hiç hesapladın mı?
Bir idareci öncelikle bunu yapmalı!
Çalışan kesimlerin ne halde olduklarına iyice bakmalı, bakarken bir de kendine bakmalı aradaki farkın ne diye bu derece olduğunun hesabını önce kendine sormalı.
Neden ben bu şekilde rahatça bolca yaşayacam da çalışan insanın sürünerek yaşamaya çalışacak. Bunu dürüst ve de toplumunu seven idaricilere ancak yerine getirir. Oysa bizde bu anlayışı yoktur. Gelen tüm idareciler hep kendilerine ve de yandaşları için çalışıyorlar. Hele de bugün asgari ücrete mahkum edilen insanların halleri ise yürekler acısıdır. Başbakanın evindeki buz dolabı dolarken, bu insanların maalesef buz dolapları tam takır kuru bakır misalini andırıyor. Evine et alamıyor bu kesim. Kaymasını alamıyor. Sadece tavuk alarak az da olsa karnını doyurmak için kavga veriyor. Tavuk alırlar derken öyle bütün tavuk değil alınan! Parça kanat, tavuk kırtlağı, ciğeri gibi bölümlerini ancak alabiliyor. Oysa başbakan bunları mutfağına dahi sokmuyor. Alınan eti en kaliteli yerinden, kıyması ise yağsız ve en pahalı olanından tercih ediliyor. Bunun yanında Balık ve daha birçok besin kaynağı mutfaklarından eksik olmaz! Ama asgari ücretliler ve göç mağduru yasasına tabi tutulan çalışsınlar Balık ne zaman yediler inanın ki unuttular! Ama başbakanda bizlerle dalga geçerek akaryakıta bir indirim daha yapacağız diyecek. Ne olacak ki bu indirincik karşısından bu insanların yaşamları? Rahatlama olacak mı? Mesela hellim, süt, yumurta ucuzlayacak mı?
Bu insanlar ne zaman insanca karınlarını doyurmaya kalacaklar?
Ben bunlara bakarım Erhürman.
Gerçek idareci ve halkını düşünen siyasetçi diye bunları yerine getirenlere derim.
Öyle laf salatası yaparak bu insanların karınları doymaz. Sadece sizlerin ve egemen çevrelerin her zaman için karınları doymuş olur.
Hırvatistan başbakanı olan şu kadına bir bakın, onun gibi bir yol izlerseniz olmaz mı?
Kadın başbakan kendi maaşını %50 düşürüyor.
Diğer üst bürokrat olanların da öyle!
Makam araçlar satılıyor.
Her türlü külfet yaratan şeylerden de uzak kalınıyor.
Ve bunun karşılığında düşük maaş çeken çalışanların maaşlarını yükselterek insanca yaşamalarını bir şekilde sağlamaya çalışıyor. Ekonomi kötü diyerek bu şekilde önlemler ve daha birçok önlemler yapmaya çalışıyor kadın başbakan!
Peki bizim başbakan ne yaptı, ne yapıyor?
Ayni düzene devam!
Ye babam ye!