Gün geçmiyor ki iş kazası duymayalım. Her hafta bir iş kazası ile uyanıyoruz. Bu iş kazaların adresi de inşaatlar oluyor. Tam anlamıyla inşaatlar kazaların yeri olmuştur.
Çalışan bu emekçi insanlar her zaman yüksekten düşerek ya ölüyorlar ya yaralanıp, ya da sakat kalıyorlar.
Peki ya sakat kalan bu insanların hayatlarını kim karşılayacak, kim onlara deva olacak?
Hiç kimse!
Bilindiği üzere ülkemizde çalışan insanların genellikle çoğu yabancı uyruklu insanlardır.
Bu yabancı uyruklu emekçi insanlar, hem bedavaya çalıştırılıyor, hem de bunun yanında ya ölüyorlar ya da sakat kalıyorlar.
Çalışma hayatında kesinlikle bu insanların güvenliğini sağlayacak hiç bir tedbir, önlem alınmıyor. O kadar çok işçi ölüyor, o kadar çok işçi sakat kalıyor, ama çalıştıran o patronlar ve hükümet, bu insanların yaşamlarını koruyacak hiç bir şey yapmamaya devam ediyorlar.
Bu konuda ciddi her hangi bir önlem alındı mı?
Bu ölümlerin ardından her hangi bir patron hesap verdi mi?
Maalesef hayır!
Bu ölümlerin ardından o patronların âdeta canlarına okunması gerekirken, hiç bir şey yapılmayarak, bu insanların cenazeleri ya da sakat halleri ülkelerine gönderilerek defteri de bu şekilde kapatmış oluyorlar.
Bu insanların ardında bıraktığı eşi, çoluğu çocuğu, anne babası, gözü yaşlı perişan halde bırakılmış oluyor.
Bu konuda kılları bile kıpırdamıyor ne o patronların, ne de ilgili bakanlığın!
Geçmişten gelsin bu ölümler artarak devam edecek ve bu konuda sözde idareci diye geçinenler ciddi önlemler içerecek hiç bir şey yapmayarak ölümlerin devamını bu şekilde sürdürmüş olacaklar.
Dünyada hatta Güney Kıbrıs tarafında işçilerin can güvenliğini sağlayacak birçok önlemler alınırken, hatta o iskelelerde çalışan işçilerin modern şekilde başında kaskı ve en önemlisi canını koruyacak iskelelerin ona göre yer alarak kurulması söz konusuyken, bizim burada hiç bir işçinin canı düşünülmüyor.
Dünyada ve Rum tarafında işçinin yaşama hakkı varken, bizim burada maalesef o hak bu insanların yoktur. Hükümet edenler ve patronlar bu hakkı sadece kendilerinin hakkıymış gibi kullanıyorlar.
Hiç bir yetkili çıkıp da bu insanların haklarını koruyalım demiyor.
Ölen ölsün, kalan kalır anlayışı içinde bu şekilde canlara kıymış oluyorlar.
Neden böyle?
Bir insanın canı bu kadar basit mi olacak?
Hele de yabancı olunca hiç mi önemi olmayacak bu insanların?
Bu şekilde yönetim olur mu?
Böyle bir idare insanların ölümlerini onaylamak ve kendi elleri ile patronlar ile cinayet işlemekten başka bir şey değildir.
Hükümet, hiçbir koruyucu önlemleri hataya geçirmeyecek ve ölümler bu şekilde devam edecek.
Bu küçücük yerde bu kadar basit bir şeyi hayata geçirmeyecekler ve bir de utanmadan sosyal güvenlik bakanlığı olacak. Bu bakanlık, çalışma ve sosyal güvenliği yerine getirmeyecek. Ölümleri durdurmak için hiç bir şey yapmayacaklar ve ondan sonrada bakanlığımız var çalışmadan ve sosyal güvenlikten sorumlu diye laf salatası yapacaklar.
Ölen bu insanların şayet çalışma ve güvenliği denetlenmiş, tedbirler alınmış olmuş olsaydı, bugün bunlar olmayacaktı.
Ama nerede değil mi?
Kimsenin umurunda değil bile!
Ölen zaten yabancı.
Boş veriyorlar.
O düşüp ölse bile bir başkası gelir ne olacak ki.
Adamların zihniyeti bu.
Evet.
Her hükümet'e gelenin umurunda olmuyor bu insanlar.
Yazıklar olsun!