Siz katilleri korudunuz!
Biz devletiz derler ya çok canım sıkılır.
Ne devleti?
Nasıl devletsiniz?
Yoktur sizin devletliğiniz.
Evet, geçmişten yani ta Osmanlı'dan kalmış olan tarihi halılar buradan alınarak yabancı ülkelerde sergilenmeye gidiyor.
Sergiden sonra halılar tekrar buraya getiriliyor. Getirilen halılar Lefkoşa'daki Saray Otel'in deposuna atılıyor. Bu halılar tarihi halılar ve bir otelin deposuna atılıyor.
Ciddiyete ve yapılana bakınız.
Bu şekilde devlet mi olunur?
Bir büyük kültür mirasını sen kalkıp devlet olarak basit bir şeymiş gibi ya da normal halıymış gibi otelin deposuna atacaksın.
Bunu da yapan buranın o meşhur devleti oluyor. O devlet ki hep kesinlikle taviz vermeyiz kendimizden denilen devlet.
Her neyse, bu halılardan daha sonra iki tanesi sahte çıkmış oluyor.
Yani sergilenmeye gidiyorlar ve orijinal olarak orada da sergileniyorlar. Fakat bu sefer buraya gelirken saray otelin deposuna koydukları halıları oradan alırlarken, ansızın bir bakıyorlar ki iki tanesi sahte çıkıyor.
Bunu bu devlet söylüyor bizlere ha!
Ey devlet nasıl olur bu işi?
Nere gider bu iki halı?
Uçtular mı?
Yoksa uçurdular mı?
Evet, uçurup götürdüler.
Bu halılar nereden baksanız 150 yıla yakın tarihi halılar.
Ve devletin gözü önünde çalınıyor.
Sergiden sonra buraya getirilen halılar gerçekten de hepsi de orjinal halılar mıydı?
Bu halıların başında sergide kimler bulunmuştu?
Buraya getirilirken kontrol edildiler mi?
Hepside orijinal olarak mı getirildi?
Yoksa oradan iki tanesi uçuruldu mu?
Bir de şu vardır bu kadar değerli olan bu Osmanlı mirasını sen alıp da otelin deposuna atacaksın.
Böyle anlayış mı olur?
Şimdi bu dört başlı hükümet'e sormak gerekir.
Bu halılar nerede?
Nasıl çalındı?
Senin devlet olarak elin armut mu topluyor?
Bu hırsızları sen hükümet olarak bulamazmın?
Sen hükümet olarak bu sergide görevlendirilen kişileri öncelikle sorgulaman gerekir. Bu halıların sorumluları onlardır. Bu halılar uçtuysa onlar neredeydi?
Nasıl uçtu, konuşun ve hesap verin denilir ve mesele ortaya çıkar.
Ama hesap sorulmuyor.
Ne devlet değil mi?
Herkes bir yerinden çalıyor ve götürüyor.
Kimsenin de sesi çıkmıyor.
Boşuna yazmıyoruz burası sahte bir devlet diye.
Bakınız sahte devlete nasılda sahte halı bırakılıyor.
Ve bakınız Avrupa Birliğinin insan hakları mahkemesi ne diyor Güzelyurtlu ailesinin cinayet davasının sonucunda:
"Siz katilleri korudunuz!"
Evet, dünya halimize bu şekilde bakıyor.
Koskoca insan hakları mahkemesi "Siz katilleri korudunuz!" diyor.
Ve biz devlet olacağız öyle mi?
YAZIYA YORUM KAT