Tanser Nizam: Ayrımcılık ve haksız rekabet var
Süpermarket İşletmecileri Platformu adına konuşan Tanser Nizam, askeri kantinlerin perakende sektörünü yavaş yavaş bitirme noktasına getirdiğini ifade ederek haksız rekabet karşısında tükenme noktasına geldiklerini söyledi
DEVLETİN KAYNI 50 MİLYON TL: Nizam: Biz görüyoruz kantinlere herkes girebiliyor. Askeri personel ve ailelerine verilen bu imtiyazın normal halk tarafından da kullanılması devletin vergiye bağlı KDV, Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi gibi vergilerinden yıllık 50 milyon TL gibi bir kaybına neden oluyor
SEKTÖRÜN 3’TE BİRİ ELLERİNDE: “bizim tahminimiz askeri kantinler perakende sektörünün yüzde 25-30’una denk geliyor. 300 ile 400 milyon TL gibi bir rakama denk geliyor bu yüzdelik de, bu da sektörün üçte birine denk geliyor
Bertuğ TOPAL
Süpermarket İşletmecileri Platformu adına konuşan Tanser Nizam, devletin askeri kantinler nedeniyle kaybettiği verginin yıllık 50 milyon TL tutarında olduğunu söyledi. Tanser Nizam, askeri kantinler ile dışarıdaki market arasında haksız rekabet ve ayrımcılık olduğunu ifade ederek askeri kantinlerin vergi vermeden ve denetlenmeden çalıştığını belirtti.
Nizam, market ve perakende sektörünün üçte birini elinde bulunduran askeri kantinlerin devlet tarafından durdurulması gerektiğini kaydederek durdurulmadığı takdirde ise marketlerin batma noktasına gelebileceğini belirtti.
Soru: Askeri kantinler market ve perakende sektörünü nasıl etkiliyor? Bu konuda ne gibi zararlar görüyorsunuz?
Nizam: Askeri kantinler ve ordu pazarları meselesi dünkü bugünkü mesele değildir. Yıllar önce başlatılan bu mücadele halen daha sürüyor. Bu mücadeleler sonucunda davalar açıldı, komutanlar Maliye Bakanlarını ziyaret edip bu işleri kapattılar. Ancak son kurulan hükümette siz de çok iyi bileceksiniz bir vaat vardı halka. Hükümet diyordu ki “biz tüm yasadışılıklar kaldıracağız.” Biz de bundan cesaretlendik. Perakende ve marketçilik sektörü büyük darbeler alıyor, büyük sıkıntılar içerisinde. Birçok arkadaşımız borçlarını ödeyemediğinden dolayı iflasın eşiğindedirler. Sektör büyük bir sıkıntı içindedir. Sadece askeri kantinlerden dolayı değil ama en önemli nedenlerden biri odur.
Askeri kantin yasasında kantinlerin ne amaçla kurulduğu çok açık görülüyor. Barış Kuvvetleri’nin kantin ve ordu pazarı hakkı da Kıbrıs Cumhuriyeti’nden gelir. Cumhuriyet kurulurken Türk ve Rum alaylarına tedarik ettikleri alkollü içki ve bunun gibi ürünlerden gümrük alınmayacak diye bir madde var.
Bizim de yasalarımıza göre sadece askeri personel ve ailelerine hizmet vermek amacıyla kantinler tedarik ettikleri gümrüksüz, stopajsız mallar sadece askeri personele satabilir. Elde ettiği karın da kurumlar ve gelir vergisini ödemezler ve birliklerin ihtiyaçlarına kullanırlar.
Şimdi bir bakıyoruz her yerde bir askeri kantin var. Askeri kantinler de askeri mahal sayılıyor. Ordu evi gibi ordu gazinosu gibi. Nasıl buralara elinizi kolunuzu sallayarak giremezsiniz buraya da giremezsiniz. Biz görüyoruz kantinlere herkes girebiliyor. Askeri personel ve ailelerine verilen bu imtiyazın normal halk tarafından da kullanılması devletin vergiye bağlı KDV, Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi gibi vergilerinden yıllık 50 milyon TL gibi bir kaybına neden oluyor. Ayrımcılık ve haksız rekabet gündemde. Askeri kantin gümrüksüz stopajsız mal getiriyor, ülkemizde ithalatı yasak ürünleri de getiriyor. Gümrükte hiç kimse bakmıyor ne getiriyor. Bazı ürünlerin toptan olarak da bazı marketlere satıldığını öğreniyoruz. Neticede bu haksızlık ve ayrımcılık marketçilik sektörünü bitirme noktasına geldi.
Soru: Askeri kantin ile normal bir market arasında hangi vergiler fark ediyor?
Nizam: Bir mal ithal ettiğinizde önce bir stopaj vergisi verirsiniz artı ithal faturanız üzerinden KDV’nizi ödersiniz. Sonra bunun satıştan elde ettiğiniz gelirin de gelir vergisini ödersiniz. Yüzde 10-12 de kurumlar vergisini de ödersiniz. Örneğin bir temizlik ürününde yüzde 16 KDV ve stopaj var artı sizin karınızın da vergisi var. Kazandığınız 20 TL’nin de 2 lirası da katılan vergi ilerisinde verilen bir vergidir. Bunun yanında kira, personel parası, sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı, elektriğimiz de var. Asker bunların hiçbirini vermiyor. Devlet de bu vergilerden mahrum kalıyor. Neticede devletin gelirler aşağıya gidiyor. Normal perakende sektöründe çalışan marketler de bu kadar vergi içerisinde hayatta kalmaya çalışıyor. Böyle olunca da askeri kantin ile dışarıdaki marketler arasında uçurum oluşuyor. Yasa dışı bir ranttır buradan kazanılan. Askeri kantinlerin gelirleri sadece askeri birliklerin ihtiyaçlarının giderilmesi için kullanılacak deniyor. Ancak o kadar korkunç gelirler vardır ki bu gelirler Maliye Bakanlığı tarafından da sorgulanamıyor. Ne oluyor bu gelirler, bu bir muammadır.
Soru: Rakamlar noktasında elinizde bir bilgi var mı? Askeri kantinler perakende sektörünün yüzde kaçını elinde bulunduruyor?
Nizam: Bizim elimizde kesin net bir rakam yok ancak bizim tahminimiz askeri kantinler perakende sektörünün yüzde 25-30’una denk geliyor. 300 ile 400 milyon TL gibi bir rakama denk geliyor bu yüzdelik de. Sektörün üçte birine denk geliyor bu rakamlar. Bu işi bilerek mi yapıyorlar bilmeyerek mi yapıyorlar bilmiyorum ama böylesi bir hadisede çok masumane yaptıklarını düşünmüyorum. Eğer çok meraklıysalar bizim askerimiz ticarete gelsinler bizimle aynı şartlarda yarışsınlar. Bir şirket kurup kayıt yaptırsınlar, vergilerini ödesinler, kazançlarını vergilendirsinler. O zaman bizim hiçbir şikayetimiz olmaz.
Soru: Bu konuyu siz halka doğru anlattığınızı düşünüyor musunuz?
Nizam: Bu konuyu halka anlatmak çok zordur. Çünkü halkın antenleri bu konuda kısılmıştır. Halk şuna bakar: beni x malı marketten 1.5 TL’ye alırken askerden bunu 1 TL’ye alabiliyorum. Bir benzetme yapacak olursak kaçakçı adam da bir yerden kaçak bir mal getirirse normal piyasa koşullarının altında satar. O zaman da halk gidip kaçak mal alır mı? Bununla aynı yapıdır olan. Vergisi ödenmemiş her ticari olay kaçaktır. Eğer geliriniz vergiden kaçırılıyorsa eğer o malı belgeli satmıyorsanız bu yapılan ticari işlem kaçaktır. Dolayısıyla yasa dışı bir ortamda yapılan ticaret de devletin gelirini kaçırdığı için kaçaktır. Bunu Maliye Bakanı’na da Başbakan Yardımcısı’na da ilettik. Bu konu ile ilgili Türkiye’deki yetkililere de bilgiler ilettik. Gümrük ve Ticaret Bakanı’na yazılar verildi. Halkın bir iki kuruş menfaat sağlaması değildir aslında devletten vergi kaçırılmasıdır konu. Başbakana CTP Genel Sekreteri aracılığıyla ilettik konuyu, Kudret Özersay beyle görüştük. Maliye Bakanı ile de görüştük. Türkiye’deki bakan Bülent Tüfenkçi beye de sorunlarımızı ve şikayetlerimizi ilettik.
Kayıt dışı bir ortam olduğu için tam olarak perakende sektörünün tam büyüklüğü bilinmiyor. Yıllık 2 milyar TL gibi bir büyüklüğü var bu sektörün. Bu büyüklüğün içerisinde kantinlerin büyüklüğü muazzamdır. Biz bütün sektörü askere bırakırsak devletin kaybı ciddi olacak.
Soru: İthalatı yasak bazı ürünler var ülkemizde. Süt gibi tavuk gibi. Bunlar askeri kantinlerde satılıyor. Bunların önü nasıl alınacak?
Nizam: 6 ay önce Girne Limanı’nda askerler gümrükçüyü dövdü diye bir haber çıktı. Askeri bir tır geldiğinde gümrükçü içerisinde ne var diye bakmaya çalıştığında adamı dövdüler. Bir ülke yasalarla idare edilir. Sen eğer sadece askeri personel ve ailesinin ihtiyaçlarını getiriyorsan getir, ama girişte de bir hesap ver. Ne getirdin, ne var içerisinde. X büyüklüğünde asker var ve eğer ihtiyacın 10 katı bir mal gelip bu piyasada kayboluyorsa bunun denetlenmesi gerek. Belli ki mal getirirken sivil halkı da hedefliyorlar.
Gelen mallar kantinlerde toptan da satılıyor. Büfeciler, restoranlar askeri kantinden gidip mal alabiliyor.
HABERE YORUM KAT