TC Ankara elçisi açıkça dalga geçiyor!
‘KKTC’yi kurtarma’ya dönük açıklamalar geliyor.
Yani KKTC'yi kurtaracaklar.
Peki kimden geliyor bu kurtarıcı açıklamalar?
Hükümetten mi?
Hayır!
Bu açıklamalar, TC’nin Lefkoşa Büyükelçisinden geliyor.
Evet.
Kurtarıcı elçilik olacak mış!
Kurtarıcı kurtarmaya gelmişti bizleri de tam tersini yapmadı mı ondan sonra!
Her neyse.
O kurtarıcıya bir bakalım.
Büyükelçi Ali Murat Başçeri katıldığı MÜSİAD toplantısında kurtarma planı için bir takım şeyler söylüyor ve ardından da onu iş çevreleri güçlü bir şekilde alkışlıyorlar.
Peki bu güçlü alkış neydi?
Kurtulma projesi mi?
Onun için mi bu alkış?
Bir bakalım.
Elçi, ‘Üreten ve ürettiğini satabilen bir KKTC’ hedefi olmalıymış dedi.
Üreten ve ürettiğini satabilen!
Vay be.
Bizler böyle olmalıymışız.
Peki bizler böyle değil miydik?
Aynen öyleydik!
Ama bizlere kurtulmanın yolunu bu şekilde öğretiyor elçi Başçer.
O yüzden de ‘üretim ve imalat sektörlerinin geliştirilmesi’ gerekiyor diyor.
Bizler bunları yapan bir toplum değilmiydik?
Evet böyle bir toplumduk!
Kendileri, Lefkoşa Büyükelçiliği, ona bağlı TC Yardım Heyeti değil miydi KKTC’ye her daim ‘hizmetler sektörü ile kalkınma stratejisi’ni dayatmış olan?
Bal gibi de onlar olmuşlardı!
Hatta hatırlayın geçmişte Özal döneminde
‘Siz üretmeyin, biz sizi besleriz’ diyenler onlar değiller miydi?
Yine onlardı!
Ve tüm bunlara kukla olan sağ ve sol partiler, hükümet de olmadılar mı?
Bu şekilde bir batan KKTC yaratılmadı mı?
Bunun mimarı TC değil miydi?
Bizler toplum olarak üretmesini bilen toplumduk!
Evet.
1974'ten sonra rumlardan kalan birçok fabrikayı, üretim tesirlerini çalıştırıp da üretim yapmıyor muyduk?
Bunların hepsinede kilitli vuran yine onlar oldu.
Bunun yanında kumarı buraya yerleştirmiş oldular.
Üreten toplumu bu şekilde bitirerek yok oluşa sürüklemiş oldular.
Şimdi elçi Ankara'nın emriyle iş insanlarını toplayacak ve ülkede kalkınmanın ve de ekonominin nasıl yerine getirileceği hakkında onlara akıl vermiş olacak.
Pes doğrusu!
Bir Allahın kulu iş adamı da çıkıp da ne diyorsun diyemiyor kendisine ki bizler üretmeyi de biliyorduk ama sizler bizim canımıza okudunuz demiyor ne acıdır ki!
Ve hep birden alkışa sarılıyorlar, yazık çok yazık!
Hatırlayın Sanayi Holding başta olmak üzere, bu toplum nasıl da üretiyor ve kendi kendine yetiyordu.
Orada bir tek iş insanı ona bunu dahi hatırlamadı.
Narenciye, patates, giyim sektörü ve diğerlerinin ileriye değil geriye gitmesinin
suçlusu kurdurulan KKTC değil miydi?
Federe devlet mühürü ile ürünlerimizin dünya pazarına pazarlandığını neden elçiye birileri söyleme cesaretinde olmadı?
Neden alkış?
KKTC'yi bu hale getiren TC hükümetleri değil mi?
Onların planları programları değil mi?
Bal gibi de onlarındır işte!
Ve şimdi de bizimle dalga geçiyorlar üretim nasıl yapılacak ve KKTC kurtulacak diye!
Bu kadar da olmaz!
YAZIYA YORUM KAT