Tek başına iktidar….
Ne kadar güzel ve anlamlı bir cümle ayni zamanda bir iddia. Tabi ki ortaya iddia konmadan yola çıkmak olmaz. Ancak bir ortadaki gerçekler vardır. Bu gerçeklerin bir kısmı da kendi içinizde saklıdır.
Bireysel seçimlerde tek başına yarışmak mümkündür ancak Milletvekilliği gibi çoklu seçimlerde bu iddia ne kadar geçerli olur bunu bir hesabını yapmak gerekir. Belki da politikada hesap olmaz diyenleriniz olcaktır fakat matematiksel gerçekleri yok edemezssiniz.
Tek başına iktidar olma gerekçeniz bu güne kadar başarısız olan hükümetlerden halkı kurtaracağınız iddiasından başka bir sermayeniz da olamaz. En ciddi, argümanınız budur ve de halka bunu anlatmanın peşindesiniz.
Burada ben sizin için yanı tek başına iktidar iddiasında olanlara karşı kesinlikle başaramassınız iddiası ile yola çıkmıyorum. Sadece yaşadığımız gerçeklere vurgular yapmaya çalışacağım. Belki da bu saptamalarım çalışmalarınıza ışık yutacaktır.
Öncelikle 43 yılda oluşan hükumetlere bakalım. Temelde üç parti vardır. Çok kısa süreli olarak da TKP, ÖRP gibi partiler Hükumetlerde ortaklık değil tabiri caiz ise koltuk değnekliği yapmıştır. Yürütmenin tümünde hiçbir şekilde söz sahibi olmamıştır.
Bu üç partinin son olarak yapılan 2013 Milletvekili seçimlerinde vatandaşlardan aldığı toplam oy oranı %88.83’dür.Bu tarihden sonra yapılan yerel seçimlerde bireysel adaylar ön plana çıktığı için ya güç birliği yapan iki partinin adayı ya da bireysel adayın sempatisi ve kabul görmesi ile bu üç partinin dışındaki adaylar yerel seçinlerde başarı sağlamışlardır. O yılda iktidarda olan Partinin büyük şehirlerdeki adayları ya karşılarında güç birliği yapmış adaylar kazanmış veya sempatisi ve güvenirliği ön plana çıkmış aday kazanmoştır. Ancak küçükbelediyerde genellikle Hükumetin büyük ortağının adayları kazanmıştır.(Büyük belediye olarak sayılan Gönyeli ve Lefke başkanlığını kazanan adayları da kutlamak gerekir). Amiral gemisi en büyük süprizi yaparak seçimlere neredeyse son sırada başlayan adayı seçmiştir.
2015 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi da benzer nitelik taşımaktadır.2013 seçimlerinin galibi iki partinin adayı bağımsız iki adayla yarışmış. ikinnci tura iki büyük partinin adayları değil, Bir büyük parti adayı ile bir bağımsız aday çıkarken. Diğer büyük partinin adayı da diğer bağımsız aday ile yaklaşık oyu almıştır.
İşte yukarıdaki örnekler bireysel seçimlerde partilerin yanında adayların da şanslı olduğunun göstergesidir
Bir de genel seçimler var ki hesapları işte bu karıştırır. Yeni, kurulmuş bir parti tek başına Hükumet olmak için son seçimlerde bu üç partinin aldığı toplam oyun yarısını hanesine yazdırmak zorundadır.
Bu ne kadar mümkündür? Mümkün olabilmesi için:
1- Yıllarca Devlet çarkı içinde bu 43 yıl Hükumet eden partilerin oluşturdukları yapılanmayı yıkmanız gereklidir. Bu üç parti bu güne kadar kaç müşteşar. kaç müdür, kaç kurum müdür ve yönetim kurulu üyeliği dağıtmış, kaç müşavir yaratıp avanta para veriyor, bunların bilinmesi lazım çünkü bu aileler onlara bu imkanı sağlayan partiyi kolayına değişmez.
2- 03 adı altında arka bahçeden devlete partizanca alınan kişiler ona bu imkânı sağlayan partileri değişirler mi? yani seçimde bu kişilerden bu partiler diyet istemeyecek mi?
3- Bu partilere ait Belediyeler ve çalışanları kolayca taraf değişebilirler mi?
4- Her seçim dönemi oluşan statükonon kodamanları bu üç partiye destek vermekten vazgeçecekler mi?
5- Yapılan vatandaşlar bu partilere oy vermeyecek mi?
6- Şikâyet ettiğimiz sendikalar siyasi partilerin arka bahçesi oldu söylemi geçerliliğini yitirecek mi?
Bu soruları daha da uızatmak mümkün. Ancak ben cevabını merak ettiğim bir soru var. Belki yukarıdaki sorularımın bir nevi cevabı da bu sorumun cevabına bağlanacaktır.
Hükumet olma bir kadro meselesidir ve bu konuda yetişmiş eleman ile halkın karşısına çıkaracağınız kişiler önemlidir. Yani iddia biz öyle adaylar çıkaracağız ki halk onları benimseyecek.
Sorum şu tek başına iktidar olma hedefi ile çıkan partinin Başkan. MYK. PM ve ilçe teşkilatında yer alan kişiler 2013 seçimlerinde hangi partiye oy vermiştir? Bakın ben %88.83’ün dışındaki partilere oy verdim ve değişim istiyorum buna da hakkım var. Fakat eğer sizin parti teşkilatınız Bu %88.83’ün içindeki partilere oy vermişse o zaman ciddi bir tehlike var.Yani siz atalarınızın kurduğu düzeni, mi yıkacaksınız? Aileleriniz sandığa gidip onların düzenini yıkmak için İktidara sizi mi getirecek? Yoksa eskiyen partilerin yerine halkın karşısına düzenlerini ve statükolarını korumak için sizlere mi görevlendirdiler?
Varsayalım ki bütün yazdıklarımda yanıldım. Sadece tek başına iktidar olmak yeter mi? Yani siz ekonomik paketleri ve diğer tüm talimatları red mi edeceksiniz. Bu güne kadar yok ettiklerimizi toplum adına geri mi alacaksınız. Örneğin AKSA’nın sözleşmesini iptal edebilecek misiniz? Veya KTHY milli hava yolumuzu yeniden kazanabilecek misiniz? İşte size iki basit soru.
YAZIYA YORUM KAT