TKP-Yeni Güçler
Geçen akşam şöyle bir ziyaret gerçekleştirdim Girne'nin güzel köylerinden olan Balabayıs'a.
Ziyaret sebebi eski dost ve arkadaşları görmekti. Çoğu da okul yıllarından kalma arkadaşlardır. Birlikte güzel okul yıllarımız oldu. Kavgaya değil hep dostluğa birlikte adım atardık. Sevgi ve saygı her zaman için aramızda hep devam ederdi. Güçlü arkadaşlık bağımız vardı o okul yıllarında. Kimisi okulu lise bittiği zaman bırakıp, babasından kalan iş için hayata atıldı. Kimisi memur oldu. Kimisi de üniversiteye giderek ya mimar oldu yada öğretmen. Herkes bir yerde hayata tutunmak adına bir şeyler yapmış oldu. Geleceği adına, çocukları adına, ülkesi adına. Hayatın iyi güzel geçeceğini her zaman için hepimiz okul yıllarında beklerdik. Önümüzü göreceğimiz bir gelecekten hep bahseder ve bu gelecek içinde yerimizi almak için bir şeyleri hep arzulardık.
O yıllarda hepimiz sorumluluğu bilen öğrencilerdik.
Ülkenin yaşanır ve de dünyada yerini alır bir ülke olması adına hepimizin de güzel gelecek yarınları, arzuları vardı.
Bu yarınlara bakmak ve bu yarınlar için evlatlarımızı bu topraklarda var etmek o öğrenci yıllarımız da bizleri hep ilgilendiren konular olurdu.
Yani sorumlu oluyorduk o küçük yaşımıza rağmen hepimizde!
Büyük kişilerin bu ülke adına ne yaptıkları bizlerin o küçük beyinlerin de soru yaratıyordu.
Açıkçası sorguluyorduk.
Sorgulamanın öğretmenlerimiz tarafından asla ve asla vazgeçilmeyecek bir gerçek olduğunu öğrenmiş olduk. Ínsanı insan yapan da budur değil mi? Var olan insan sadece karın doyurmak işe gidip de para kazanmak ve ailesine bakarak tamam oldu bitti diyen varlık değildir.
Evet bizler bu şekilde yetiştik lise yıllarında!
Sorgulayan insan hep kazanır diyen öğretmenlerimiz sayesinde. Öğretmenlerimizden kimisi öldü, Allah rahmet eğlesin, kimisi hayatta ve onlara borçluyuz bu gerçek insan olmanın güzel yanlarını.
Büyüklerimiz ülkemiz için ne yapıyorlar? Geleceğimiz adına, vatanımız, evlatlarımız için ne yapacaklar diye hep düşünen ve de sorgulayan öğrencilerdik.
Her neyse, bizler boşuna tutunmadık bu hayatta. Boşuna yaşamak için de gelmediğimiz gerçeğini öğrendik. Eski arkadaşlarla işte o günleri ve o günlerden kalan güzellikleri hep birlikte andık. Bugün nasıl bir yapıda olduğumuzu ve bu yapının da iyileşmesi adına devletin elini kıpırdatmadığının gerçeğini acı acı dile getirdik.
Ülkenin haline baktık.
Ve ne hale geldiğini ve giderek de daha da kötü bir hale getirileceginin gerçeğini konuştuk. Devlet yetkilisi denen büyük güçlerin umurunda olmadığına karar verdik. Herkes bir yerinden tuttu ve ülkeyi ülke olmaktan çıkarıyor açıkça dedik.
Özellik de bunların önünü keseceğiz diyen siyasi partiler, hükümet oldukları ertesi gün yine bırakılan yerden devam ederek kötü günlerin devamına hız verdiler.
Arkadaşlarla bu konuda hem fikir olduk gelen tüm seçilmişlerin ülkeye ve ülke insanına zarar verdikleri gerçeğinde. Gerçek budur, değişen bir şey yok. Düzelten yok. Topluma, ülkeye bunlar yapılır mı?
Yazık değil mi dedik.
Bu hallere mi gelecektik diye isyan ettik. Ne yapacağız, kurtulmak adına diye çare düşündük.
Gelmiş geçmiş tüm hükümet eden siyasiler silip atmalıyız dedik. Çünkü kötünün olduğu yerde huzur ve gelecek beklemek mümkün değildir.
Kararımız bu oldu.
Bunun yanında alternatif olarak temiz ve de dürüst parti olan TKP - Yeni Güçler diye karar verdik.
YAZIYA YORUM KAT