Toplumun canına okunmaya devam ediyorlar!
Son 9 ayda hesaplanan hayat pahalılığı %69.75 olarak tespit edildi. Bu çok büyük ve korkunç bir rakamdır.
Bu oran ile emekçilerimizin hayatları daha da alt üst olacak demektir.
Hayatın giderek yaşanmaz hale gelmesi bu beceriksiz ve de her zaman içinde tüccar kesimin hükümeti olanlar yüzünden bunlar yaşanmış oluyor.
Sermaye odaklı hükümetler yüzünden bugün emekçiler hep ezilmeye mahkum oluyorlar.
Yaşam hakları hep gasp edilmiş oluyor.
İnsana yaraşır bir yaşam hakkı bırakmayan hükümet halen daha hayatı yaşanmaz hale getirmeye devam ediyor.
9 ayda bu enflasyon oranı ile kim baş edebilir ki!
Kim bu oran ile geçimini mutfağını karşılayacak?
Mümkün müdür?
Kesinlikle değil!
Dar gelirliler ve asgari ücrete mahkum olanlar adeta bitmiş durumdadır. Hatta devlette çalışan memur ve de işçilerin de bu enflasyon karşısında artık zor bir yaşama sürüklendikleri de bir gerçektir.
Alım gücünün giderek bir işe yaramadığı gerçeği piyasa fiyatlarıyla apaçık ortadadır. Piyasada her gün bir fiyata maruz bırakılan bir toplum söz konusudur. Enflasyon karşısında insanların yaşayabilmeleri mümkün değildir. Alınan maaşlar eriyor yaratılan bu enflasyon yüzünden!
Bugün asgarî ücreti 15.000TL dahi yapsalar. Yinede yaşayabilmek mümkün değildir. Mümkün değildir çünkü her gün enflasyon gerçeği maaşları eritmiş, alım gücünün bitirmiş oluyor. Enflasyon olayının durmadığı ve de sürekli bir korkunç şekilde artması karşısında maaşlar hiç bir şeye yetecek değildir. Tek bu enflasyondan etkilenmeyecek olanlar her zaman olduğu gibi tepemizde bulunanlardır. Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Bakanı, vekilleri ve onlara bağlı olarak üst düzeydekilerdir. Bir de bunun yanında sermaye takımı. Bunlar katiyen hiç bir zarara, hiç bir sıkıntıya düşmeyenlerdir. Hatta daha da zengin olduklarıda bir gerçektir. Yaşam şekilleri en lüks olarak devam ediyor. Kaldıkları evleri villa. Kullandıkları araçları desenize en pahalı araçları oluyor. Mutfaktaki yangın onları kesinlikle sarmıyor. Onların dolapları dolup taşıyor. Bugün ne yiyecekler gaylesinde bile olmuyorlar. Ama bunun yanında halk ise kuru ekmeğe mahkum edilmiştir. Her şey ateş pahası. İnsanlar ya karın doyursun, ya ev kirasını versin, yada elektriğini suyunu ödesin.
Hangi parayla?
Hangi alım gücüyle?
Alım gücünü zaten yarattıkları enflasyon yüzünden bitirmiştirler.
Oysa kendileri öyle mi?
Değiller!
Yaratıkları bu enflasyon ile insanları açlığa, hırsızlığa, hatta büyük bir depresyona sürükleyecekleri de bir başka acı gerçektir.
Ama maalesef hiç umurlarında bile değil.
Kendileri yaşıyor ya, çocukları en iyi yerlerde en rahat koşullarda yaşam sürüyor ya, ne gaylelerinde vatandaş, ne gayle onun çocukları. Hiç rahatsız bile olmuyorlar. Oysa aileler çaresiz, sıkıntılar içerisinde ve de en önemlisi yarınlarını yani çocuklarını ülkelerinde tutamıyorlar.
Okuyan gençler göçe devam ediyor.
Çünkü onlara yaşama hakkı verilmiyor.
Barınma geçim yok!
Ne yapacak bu gençler?
Doğal olarak ülkesini terk edecek, çünkü o bir yaşam istiyor. Hakkı olan bir yaşam! Bu koşullar ona verilmiyorsa, o zaman bu ülke ne işi olsun ki!
İşsiz kalacak!
Karnı aç kalacak!
Ve burada var olacak öyle mi?
Toplumun canına yıllarca okudular ve okumayada devam ediyorlar.
Koskoca bir toplum bitirilmiştir.
Geleceğin neslini de işte bu şekilde tüketmiş oluyorlar.
YAZIYA YORUM KAT