Nasıl bir toplum oluşturuldu. 

Ve daha da ne hallere doğru hızla gidiyoruz. 

Halimiz gerçekten de çok kötü. 

Evet. 

Yarattıkları bu düzen ile hep birileri yaşıyor, hep birileri her gün daha da zenginlik içerisinde geleceklerini de garanti altında sürdürüyorlar. 

Peki ya halk? 

Yani belli maaş altında olanlar. 

Asgari ücretliler. 

O yoksulluk maaşı alanlar.

Yani hep ezilen, sömürülen bu kesim. 

Ne olacak bu insanlar? 

Hiç umurlarında bile değiller. 

Onların varsa da yoksa da o belli kesimleri. 

O sermaye babaları.

Bakınız kumarhane patronlarına. 

Bet ofislerine.

Bankalara. 

Otel sahiplerine. 

Peki ya üniversite sahipleri.

Soruyorum bu sermaye takımları niye devlete tek kuruş dahi vergi vermiyorlar? 

Neden? 

Peki niye bu üniversiteler her öğrenci başı çatır çatır döviz üzerinden kazanç elde edecekler de bu babalar tek kuruş dahi devlete vergi vermeyecekler? 

Ülkede milyarderlik zenginlik sahibi olacaklar ve devlet de onlardan fakir hale düşmüş olacak. Bu şekilde devlet yönetimi kime ne vermiş olacaktır?

Bu şekilde bir devlet yönetimi ile devlet onlara muhtaç, onlara hizmetkarı hale gelmiş olacaktır. Zaten o durumlarıda bugün yaşıyoruz. Devlet çalışanını ödemediği zaman onlardan borç alarak bunu yerine getirmiş oluyor. 

Bu şekilde devlet, devlet değildir ve de olamaz da! 

Bu şekilde devlet, bunların esareti ve emri altında kalmaya her zamanda mahkum olur. 

Yıllarca bunlar bu şekilde devam ediyor. Güçlü bir devlet değil. 

Aciz, onların esareti altında inim inim inleyen ve el avuç açan bir devlettir. 

Böyle bir devleti de yaratanlar o seçtiklerimiz değiller mi? 

Ki onları meclise, onları hükümet etmeye göndermiş olmamız gerçeği değil mi? 

Maalesef öyle! 

Acı ama gerçektir bunlar. 

Bu şekilde kirli ve de daha da bataklığa sürükledikleri bir toplumun acı gerçeği söz konusudur. Gelenler hep toplumun menfaatleri dışında politikalar ile toplumun yaşamına geleceğine kıymış oldular ve de olmaya da hep devam ediyorlar. 

Bakınız yaratıkları nüfus yapısına. 

Bu nüfus yapısı ile evin gerçek sahiplerini azınlığa mahkum etmediler mi? 

Hangi toplumdan bahsedeceğiz? 

Hangi gelecekten, yarından bahsedeceğiz? Peki toplumun alım gücünü her gün daha da erittiklerine ne demeli? 

Ekonomi bitmiştir.  

Döviz karşısında alım gücünü yitiren ve hergün de yoksul bir toplum yarattıkları söz konusudur. Ama diğer yandan yukarıda bahsettiğim o zenginler, daha da zengin ve daha da büyüyerek yol alıyorlar. Yaşamları süper ve paraları da dış ülkelerde garanti altında yer alıyor. 

Evet, onlar zengin, toplum ise perişan göç eden ve de evine bankalar yoluyla hacizler geliyor. Ve, tüm bunları yaratan başta UBP, ondan sonra da gelen tüm hükümetler olmuştur. Yarattıkları bu düzen sayesinde onlar seçiliyor, hükümet, vekil, bakan olarak görev alıyorlar ve ardından da onlarda geleceklerini sağlama alarak hayatlarını bu şekilde kurtarmış oluyorlar. 

Ya peki bu halk? 

Onlar ne olacak? 

Ne olursa olsun diyerek hepsi de yeni vatandaşlar yaratarak bu şekilde bir toplumun canına da birlikte hep okumuş oluyorlar. 

Yarattıkları yeni toplum ile ne hale geldik gerçeğine lütfen iyi bakınız. 

Bundan memnun oluyor muyuz? 

Hırsızlık olayları, hayvanlara tecavüz vs. 

Ya peki geçen gün otostop yapan bir öğrenciye zorla şiddet kullanıp da tecavüz edilme gerçeğine ne derseniz? 

Bunları bu toplum yaşıyor. 

Ne ekonomi, ne can, ne namus ne de gelecek bir şey bırakmadılar. 

Çocuklarımız ülkelerinde hayat, yaşam, bulamadıkları için okulu bitirdikleri vakit yurduna değil, dış Avrupa ülkelerine sığınmış oluyorlar. Koskoca geleceğimiz ve beyin gücümüz bugün kendi ülkesinde değil, yaban elerinde! 

Bu ne kadar büyük bir acı ve kayıptır değil mi? 

Ama maalesef ne gaylelerinde! 

Biz kahroluyoruz. 

Eriyoruz. 

Ama onlar ve çevresi daha daha zengin, daha da ülkenin sahibi oluyorlar. 

Yazıklar olsun!