Trafikte de hükümet bana ne diyor!
Ülkemizde bu son açıklanan trafik suçları ile kaza sayısı bayağı yüksek çıkmıştır.
Sayı nüfus yapısına göre çok.
Polisin yayınladığı suç ve kaza bilançosu bizleri ciddi olarak dikkat etmeye sevk etmelidir.
Bir de Avrupalı olacağız diyoruz.
Ona uyacağız diyoruz.
Oysa bugün trafik konusunda ki bu konu çok önemlidir ve Avrupalı olmamız mümkün değildir.
Çünkü trafikte suçlar ve kazalar her gün artarak devam ediyor.
Avrupa da kurallar uygulanıyor.
Trafik eğitimi mükemmel oluyor.
Ehliyet alımları öyle basit sürüşler, sınavlar ile yerine getirilmiyor.
Çünkü sonuçta araç kullanılacak, trafikte sağlam bir şekilde evine, işine, okuluna gidilmesi gerekir.
Bu yüzden ciddi eğitim var ehliyet alımlarında!
Neden ülkemizde bu kadar çok kaza yapılıyor?
Neden denetimlere rağmen yinede suçlar ve kazalar devam ediyor?
Çünkü sürücüler dikkat etmiyor, umursamıyor.
Peki ya ülkeyi idare edenler?
Ne tür önlem alıyorlar?
Ne yapıyorlar bunların önünü kesmek için?
Herhangi bir plan program var mı?
Maalesef yoktur!
Ne Avrupa birliğinin uygulamış olduğu trafik programını ne de ehliyet alma gereklerini hayata geçirmiş oluyorlar.
Her zaman yapılan yapılıyor.
Boş veriliyor.
Ölen ölsün deniliyor.
Ciddi hükümet etmek gibi bir gayleleri olmuyor.
Polis, ciddi bir şekilde hükümet edenlere yayınlamış olduğu suçları ve kazaları gözlerinin içine sokmuş oluyor da koalisyonun gaylesi bile olmuyor.
Bakınız iki haftalık suçlara:
Seyir halinde cep telefonu ile konuşanların sayısı 308 kişi.
Seyrüsefersiz araç kullanan 204 kişi. Süratli araç kullananlar ise 186 kişi.
Trafik levha ve işaretlerine uymayanlar 91 kişi.
Dikkatsiz sürüş yapma sayısı 65.
Alkollü araç kullanma sayısı 55.
Muayenesiz araç kullanma 43.
Yol kullanma izni olmayanlar 21.
Ehliyetsiz araç kullananlar 21.
Tehlikeli sürüş yapanlar 11.
Evet yaratılan bu suçlardan dolayı kazalar da bu şekilde devam etmiş oluyor.
Kazaların olmasının birinci nedeni her zaman yapılan aşırı sürattir.
Ve bu son iki haftada 142 trafik kazası oldu, iki kişi hayatını böylelikle yitirmiş oldu. Bunların yanında 36 kişi de yaralanmış oldu.
Ve bakınız polisin bu kazalar için çıkardığı rapora:
48 sürücü aşırı sürat yapıyor, 27 sürücü aracı takipten, 30 sürücü ise kavşakta durmak koşulu ile kaza yapıyor. Bunların içinden 17 sürücü dikkatsiz araç kullanmak koşulu ile kaza yapmış oluyor.
Evet soruyorum:
Böyle ehliyet sahibi olunur mu?
Sürücü eğitimleri başında belirttiğim gibi doğru bir şekilde yapılmıyor.
Sürüş eğitimi yanlış.
Eğitim, Avrupa sistemi olmalıdır.
Yani sürekli söylediğimiz bir deyim vardır, ehliyeti bakkaldan mı alıyoruz?
Bizim burada bu şekilde ehliyet alınıyor işte.
Bakkal hesabı!
Cep telefonda konuşmak da bir başka kaza şekli oluyor.
Hemen hemen herkes bu şekilde kural çiğnemek koşulu ile davranmış oluyor. Arkasından da kaza oluyor.
Bu şekilde araç kullanan sürücülerin aslında verilen cezaların onları korkutmadığı gerçeğidir.
Yani caydırıcı cezalar yok.
Ver bakalım ağır cezayı da bir daha bu şekilde telefonda konuşurlar mı?
Ama nerede değil mi?
Kimin ne umurunda!
Bizde bu şekilde bir devlet olmak gibi bir gayle yoktur.
Bizde sadece ve sadece ye babam ye var, hepsi o kadar.
YAZIYA YORUM KAT