Askeri mahkeme vicdan hakkı için hapislik veriyor ve polisler Halil Karapaşaoğlu'nu evinden alarak hapishaneye gönderiyor. 
Yatacağı süre ise 20 gün. Karapaşaoğlu'na seferberlik görevini red ettiği için askerî mahkeme karşılığında ona 3 bin TL para cezası kesiyor. 
Yani bu parayı öde ve hapse gitme deniliyor kendisine. 
Konu bu kadar basit mi? 
Vereceksin parayı da hapse gitmeyeceksin.
Kavga yanın ve hak arama yanın buraya kadar mı olacak?
Para vereceksin ve bitecek her şey.
Hayır!
Halil, yapması gerekeni yaptı, mertçe ve de cesurca!
Konu insanın hakkı olan vicdanı reddini savunmasıdır. 
Halil de bunu yaptı ve alkışlar içerisinde hapishaneye gitti. 
Ülkemizde o kadar haksızlıklar ve o kadar insan haklarını çiğneyen kanunlar var ki bunlar içinde kavgaya mücadeleye hep birlikte kalkmıyoruz. 
Evet ne acıdır ki o birlik ruhunu bir yerde teslim ettik. 
Mücadele ve kavga vermek için neden toplanmıyoruz? 
Neden birkaç kişiler hariç hep susmayı tercih ediyoruz?
Susa susa hep bu hallere gelmedik mi? Neden korkup da susuyoruz?
Korkunun ecele faydası mı olacak?
Maalesef hayır!

Her neyse gelelim o çok askerlik yapan o efendilere ki vicdanı red olayına karşıdırlar.
Efendiler çok askerlik yaptılar diye bahsederler ve bu efendilerin yaptıkları bu askerlik karşılığında 1974'ten sonra puan karşılığı aldıkları o Rum aralarını ne halse hiç söylemezler. Tek söyledikleri şey; 5, 10, 15 yıl askerlik yaptık o kadar. Bir de cıkarlar ve kahraman da kesilmeye çalışırlar her zaman başımıza. Kaptıkları o mücahit puanları ve onun karşılığında aldıkları arsacıkları ne halse dile getiremezler. Ya peki fazladan hesapladıkları o mücahitlik yıllarına ne demeli. 
Onlar söylenmez değil mi? 
Ancak da bilirler desinler biz bu kadar askerlik yaptık. 
Kaptıklarınız ne olacak? 
Askerlik yaptınız öyle mi? 
Peki yaptığınız o süreler zarfında ödeniyordunuz, onları da niye söylemiyorsunuz? 
Siz askerlik yaptınız öyle mi?
Konuşun, atın sallayın gitsin. Bilmeyenler ancak inanır sizin yalanlarınıza! 
Beleş askerlik yapmadınız, ey şu kadar yıl askerlik yaptık diyen meşhur kahramanlar. 
Karşılığını aldınız, hem de bolca! Bugün de çıkacaksınız ve diyeceksiniz bakınız bakalım anlımızda enayi mi yazar diyerek. Tabi ki yazmaz anlınızda enayi. Hem para aldınız askerlik yıllarınızda, hem de Denktaş'ın çıkardığı mücahitlik adı altındaki puanlar sayesinde götürdünüz Rum mallarını! 
Çıkın da söyleyin aldıklarınızı!
Bunları söylemesiniz değil mi?
Hep kahramanlık edersiniz atıp tutarak.
Sizi de bilmeyen pahalı alacak.
Halbuki çok ucuzsunuz be kahramancıklar, çok!