Son zamanlarda ülkemizde yaşanmasını istemediğimiz birçok olay yaşanmakta ve bu olaylar hepimizi derinden yaralamaktadır. KKTC’nin alışkın olmadığı uyuşturucu kaçakçılığı başta olmak üzere birçok kaçakçılık olayı, cinayet, soygun, taciz, tecavüz olayları ile karşı karşıya kalmakta ve sarsılmaktayız. Bütün bu kötü hadiseler sonucunda ebeveynler olarak çocuklarımız ve ülkemizin gençleri için endişelenmekte ve haklı olarak tedirgin olmaktayız. Ancak yaşanan olaylar karşısında sağ duyumuzu kaybetmeden olayları anlamalı ve çözüm yolları üretmeliyiz.

Yakın zamanda yaşanan ve tüm toplumun tüylerini ürperten uzun saatler bu vahşeti devam ettirmek sureti ile defalarca çocuğunu bıçaklayan annenin kendi öz çocuğunu öldürmesi olayını ve annenin durumunu doğru bir şekilde yorumlamamız gerektiğini düşünüyorum.
Bir annenin kendi öz çocuğunu öldürmesinin, çok sıradan bir durummuş gibi sosyal medya üzerinden eleştiri, yargılama, durum analizi gibi değerlendirmelerin yapılmasını anlamakta gerçekten zorlanıyorum. Bir annenin kendi öz çocuğunu hunharca öldürmesi sizce eşinden intikam almak için yapılacak bir şey midir? Gerçekten bu kadar basit olabilir mi?
Yıllardan beri TV’lerden defalarca vurgulamama rağmen üzülerek görmekteyim ki günümüzde hala uzmana ve uzmanlığa gösterilmesi gereken saygıyı ve haddi birçoğumuz anlamamakta ve bu doğrultuda hareket etmemektedir.
Bu tür davranışlarda bulunanlara sesleniyorum.
Herkes kendi alanında ahkam kesmeli. Herkes her alanda konuşamaz hatta konuşmamalı. Üstüne üstlük konuşulan bu konu tamamen bilime dayalı bir konu ise konunun eğitimini almayan, ehli olmayan hiç kimse yorum yapmamalıdır. Annenin akıl hastası olup olmadığını ancak ve ancak bir uzman değerlendirebilir, yorumlayabilir, fikir ve görüş beyan edebilir. Uzmanlar dışında birilerinin söz konusu hastalık ile ilgi yorum dahi yapması haddini bilmemektir, yanlıştır, konunun uzmanlarına hakarettir ve en önemlisi bilime saygısızlıktır.
Alanında uluslararası bir üne kavuşmuş ve birçok bilimsel çalışmada ödüller almış sevgili dostum Prof..Dr Mehmet Çakıcı’ nın bu tür hakaretlere varan saldırılara uğraması asla ve asla kabul edilemez. Kaldı ki bu yaklaşımları sergileyen kişilerin konu ile uzaktan yakından ilgisi ve hiçbir bilgi donanımı olmaksızın bu yorumları yapması bilime karşı işlenen bir cinayettir.
Umuyorum ki bundan böyle yorum yapmadan önce kim olduğumuzu, neyi ne kadar bilerek eleştirme hakkına sahip olduğumuzu bir dakika düşünür sonra konuşuruz.
Aksi takdirde bilin ki konuşmuyor sadece ve sadece GÜRÜLTÜ ÇIKARIYORSUNUZ.
DOÇ.DR.HÜDA HÜDAVERDİ.