Vatandaş, siyasi yaşamı boyunca adı birçok şaibeli olaya karışan siyasilerin, dokunulmazlıkları kalktığı an sıradan bir insan gibi yargılanmaları gerektiğini vurguladı. Vatandaş, bu hareketin sarsılan adalet duygusu ve toplum vicdanını rahatlatacağını kaydetti

Yeni Bakış’a konuşan vatandaşlar, “Ülke yangın yerine döndü, devlet malı deniz misali çalmayan kalmadı. Herhangi bir siyasi, haksızlık, adaletsizlik, yağma, talan iddialarına karşılık bugüne kadar yargı önüne çıktı mı?” diye sordu 

Vatandaş, “Bugüne kadar hukukun üstünlüğüne ve adalete inanacağımız bir tek örnek yok, hangi siyasi şimdiye kadar yaptığı yolsuzluk ya da yasa dışılık nedeniyle mahkum oldu” şeklinde konuştu

Vatandaş, “Adı yasa dışı ya da usulsüz olaylara karışan siyasiler, dokunulmazlıkları kalktığı anda yargılanmalı. Sokaktaki vatandaşın suçu ne? Vatandaş en ufak bir şey yaptığı zaman gerekli cezayı alıyor. Siyasileri de oraya seçen bu halk değil mi? Vatandaştan ne ayrıcalıkları var, onlar da aynı şekilde yargılanmalı” dedi

Özlem ÇİMENDAL

Vatandaş, adı şaibeli olaylara karışmış ancak dokunulmazlık zırhının arkasına saklanan siyasilerin, dokunulmazlık zırhlarının kalkmasının ardından bir an önce yargılanması gerektiğini vurguladı.

Vatandaş ne dedi?

Erdin Aktaş: “Dokunulmazlık kalktığı anda yargı üzerine düşeni yapmalı” 

“Siyasiler dokunulmazlık kalkanı ardına sığınarak zaman zaman şaibeli olaylara karışabiliyor bu da beraberinde yapanın yanına kar kalıyor anlayışını getiriyor. Eğer ortada ciddi iddialar ve kanıtlar varsa, siyasilerin dokunulmazlıkları kalktığı anda geçmişte yaptığı iddia edilen ne varsa gün yüzüne çıkmalı ve yargı da bunun üzerine gitmeli.”

Mustafa Eroğlu: “Herkes yargı önünde eşit olmalı”

“Herkesin yargı önünde eşit olması gerekmektedir. Siyasilerin dokunulmazlıkları belki görev süresi boyunca yaptıkları şaibeli işlerden muaf olmalarını sağlayabilir ancak, seçilmemesi sonucu Meclis dışında kaldığı anda geçmişte adı karıştığı olaylar incelenerek, yargılanmalıdır.”

Yakup Suiçmez: “Yaptığı yasa dışılıktan yargılanan bir siyasi var mı?”

“Halk olarak artık ülkede kimseye inanamaz olduk. Herkes birbiri hakkında birçok yolsuzluk iddiasında bulunuyor günlerce kamuoyunda tartışılıyor ancak günün sonunda hiçbir şey araştırılmıyor ve yargıya intikal etmiyor. Geçmişte de birçok olay gün yüzüne çıktı bunlardan biri de Lefkoşa Türk Belediyesi’nin bundan önceki başkanı tarafından batırıldığı olaydır. Bu konuda kimse yargılandı mı? Hayır. Peki biz nasıl hukukun işlediğine, adaletli bir sistemin hayat bulduğuna inanalım. Ülkede her şey yapanın yanına kar kalır mantalitesi var. Siyasilerin dokunulmazlığı kalktığı anda gerekli işlemler başlatılarak, hakkındaki iddialar araştırmalı ve gerekli ceza verilmeli ki halk da adalete ve hukukun üstünlüğüne inansın. Normal bir vatandaş herhangi bir şey yaptığı anda hapse girebiliyor, o zaman siyasiler de aynı kefeye konulsun gerekirse hapislik cezası verilsin.”

Taşer Özkarataş: “Ülke yangın yerine döndü, devlet malı deniz misali çalan çalana”

“Artık ben bu ülkede hiçbir şeye inanmıyorum. Ne adalet var ne de sistem. KKTC’de gemisini kurtaran kaptan. Her şey yapanın yanına kalıyor. Ülkede düzgün işleyen bir şey yok. Çalan çırpanlar gün geçtikçe çoğalıyor. Ülke yangın yerine döndü, devlet malı deniz misali çalmayan kalmadı. Herhangi bir siyasinin haksızlık, adaletsizlik, yağma, talan iddialarının hangisine ceza verildi. Hiçbirine gerekli araştırma ve soruşturma başlatılmadı. Bugüne kadar halkı hukukun üstünlüğüne ve adalete inandıracak bir tek örnek yok, yaptığı yolsuzluk ya da yasa dışılıktan yargılanmış olan.”

Muhammet Ceylan: “Kimse hukukun üstünde değil, her vatandaş yargı önünde eşittir”

“Eğer adı usulsüz işlere karışmış bir siyasi varsa gereken neyse yapılmalı. Belki görev süresi boyunca siyasi kimliğine zarar vermemek adına bu hesap sorma işlemleri ertelenebilir, ancak dokunulmazlıklar kalktığı anda gereken neyse yapılmalı. Kimse hukukun üstünde değil. Her vatandaş yargı önünde eşittir.”

Abdülkadir Aydemir: “Çöpçüsünden, müdür ya da vekiline kadar herkes eşit olmalı”  

“Eğer ortada şaibe ve haksızlık varsa, siyasi dokunulmazlıklar kalktığı anda siyasilerin de yargılanması gerekmekte. Kimse kimseden üstün ya da ayrıcalıklı değildir. Tüm ülke vatandaşları çöpçüsünden, müdür ya da vekiline kadar eşit olmalı.”  

Ömer Suiçmez: “Halk siyasileri yolsuzluk yapsın diye seçmiyor”

“Adı şaibeli olaylara karışmış siyasilerin sadece kürsü dokunulmazlığı olmalı, Meclis dışında kalıp seçilemediğinde de yargı yolu hemen açılmalı. Halk onları yolsuzluk yapıp, yasa dışı davranmaları için seçmiyor. Kimsenin dokunulmazlık kalkanı arkasına saklanarak, bunu kullanarak yasadışılık ve yolsuzluk yapmaya hakkı yoktur.”

Gökhan Aşan: “Sokaktaki vatandaşın suçu ne? Siyasilerin ne ayrıcalığı var?”

“Adı yasa dışı ya da usulsüz olaylara karışan siyasiler, dokunulmazlıkları kalktığı anda yargılanmalı. Sokaktaki vatandaşın suçu ne? Vatandaş en ufak bir şey yaptığı zaman gerekli cezayı alıyor. Peki siyasilerin kürsü dokunulmazlığı dışında ne ayrıcalığı var? Siyasileri de oraya seçen bu halk değil mi? Vatandaştan ne farkları ve ayrıcalıklar var, onlar da aynı şekilde ele alınarak, gerekenin yapılması gerekiyor.”

Muharrem Çakmak: “Hesap sorulmayan her olay, vatandaşın hukuk ve adalete olan güvenini sarsıyor”

“Siyasilerin sadece kürsü dokunulmazlığı olmalı ki aslında görev süreleri boyunca da eğer ortada ciddi bir iddia varsa yine gerekli işlemler başlatılmalı. Çünkü hesap sorulmayan her olay, bu ülke vatandaşının hukuk ve adalet duygusunda bir yara açıyor.”

Teoman Koyuncu: “Hesap sormada geç bile kalındı”

“Eğer siyasi dokunulmazlık arkasına saklanarak yargılanmadan kaçmaya devam eden siyasiler hala bugün gözümüzün önünde ise, zaten bu sistemin gerektiği gibi işlemediği anlaşılıyor. Şu anda bile adı şaibeli olaylara karışmış kişileri yargılamaya kalksalar bu bile çok geç kalınmış bir karar olur. Kürsü dokunulmazlığı dışında hiçbir dokunulmazlık bir siyasiyi halktan daha üstün kılmak için kullanılamaz.”

Gökhan Yenigin: “Hukuk devletinin gerekliliği yapılmalı”

“Eğer bir siyasinin adı şaibeli birtakım olaylara karıştıysa kesinlikle bir hukuk devletinin gerekliliği yapılmalı. Kanunlar ve adalet karşısında kimsenin bir diğerinden üstünlüğü yoktur, herkes eşittir.”

Mehmet Sariler:  “Günü geldiğinde kim ne yaptıysa bunun hesabı sorulmalı”

“Eğer bir siyasi görev süresi boyunca herhangi bir yolsuzluk ya da yasa dışı bir şey yaptıysa, dokunulmazlığı kalktığı anda yargılanmalı. Siyasiler halktan ayrı düşünülmemeli, onların da normal vatandaştan bir farkı yok. Günü geldiğinde kim ne yaptıysa bunun hesabının sorulması gerekmekte.”