Milletvekili 3500 TL artış alacak.
Asgari ücretli 461 TL.
Arada korkunç bir fark var.
Daha doğrusu şöyle belirtelim.
Vekillerin sadece alacakları artışı ile asgari ücretlilerin eline bu artış kadar temiz aylık maaşı dahi geçmiyor.
Bu ne biçim adalet değil mi?
Böyle adalet mi olur?
Ülkede herşey pahalı ve bir aile bu şekilde geçimini nasıl sağlayacak? 
Çoluğu çocuğu ile hayatını nasıl idame edecek?
Mümkün mü bu?
Kesinlikle değil!
Bu insanlar o vekillerin alacağı sadece artışları kadar bir aylık dahi alamazken, gelinde burada insan haklarından bahsedin. 
Maalesef insan hakkı yok!
Bu şekilde bir yaşam adaletsizliği önümüzde dururken, bu ülkede insanın insanca yaşaması mümkün değildir.
Maaşlar arası korkunç farkın olduğu ne sermaye tarafından, ne de sözde emekçiyiz diyen hükümet ortağı TDP tarafından bu insanlar düşünülmüş olunmuyor.
Açlık sınırının altında bu insanlar söz konusu iken, ne işveren ne de Çalışma Bakanlığı bu konuda insafa gelmiyor.
Asgari ücretin hayat koşullarına göre uyarlaması gerekirken ve hatta bunun da sözünü veren TDP, şimdi diğer hükümet edenler gibi o da aynı şekilde asgari ücreti aynı tutarak insanları bu şekilde sefalete yokluğa terk etmiş oluyor.
Halbuki muhalefet de hayat şartlarına göre asgari ücret uygulanmalı diyen TDP, bugün tam tersi davranarak sermaye ile birlikte sefalet ücretini onaylıyorlar.
Sermaye ise asgari ücreti hayat koşullarına göre istenilen düzeyde artırmamız mümkün değil diyor. Bunu yaptığımız an ya işten durdurmalar yapacağız, ya da batıp gideceğiz diyorlar. Bunu kaldırma gücümüz yoktur deniyor. Halbuki bakıldığında sermaye hep kazanıyor. Kazanımları kendilerinin yaşam şekilleri ile ortaya çıkmış oluyor. 
O meclise seçip de gönderilen partiler, onların başbakanı, bakanı ve vekilleri korkunç derecede maaş çekecekler ama bunun yanında asgari ücretlinin aldığı maaşına hiç bakmayacaklar bile.

Böyle idareci mi olunur?
Kendi maaşları arasında büyük uçurum var, bunun bu şekilde olması onları rahatsız bile etmiyor.
Neden rahatsız olmuyorlar?
Neden yaşam hakkının sadece kendilerine ait olmadığı gerçeğine bakmıyorlar?
Yaşama hakkının ülkede var olan herkesin hakkı olduğu bir gerçek iken ve bu hakkında Anayasal olarak verilmiş iken bunu yerine getirmemek ve sermaye ile bu şekilde el ele vererek bu insanların yaşamlarını çalmak açıkça emekçi düşmanlığıdır.
Evet, bugün düzen aynı şekilde sermaye tarafına çalışıyor. Onların yaşamları için vardırlar.
Bir de o seçilenler de öyle.
Son olarak şunu belirtmek istiyorum:
Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanı Zeki Çeler ve tabi ki diğer bakanlar, başbakan, vekiller, hep birlikte alsınlar asgari ücretli kadar maaş da göreyim kendilerini nasıl yaşayıp hayat sürecekler.
Çok değil, sadece bir ay bu maaşı alsınlar bakalım halleri ne olacak.