Yaşanan gerçekler!
Rum yönetiminin vatandaşlarına yapmış olduğu Kuzeyden akaryakıt alan herkes cezaya çarpıtılacak kararın ardından kuzeye geçen araç sayısında birden bire korkunç düşüş oldu.
Rum yönetimi kuzeye girerken ve çıkarken depoyu kontrol edip ölçecek, eğer ki depoda fazla akaryakıt söz konusu ise her litreye karşılık 4 Euro ceza, bunun yanında ihanet edenler kara listeye alınacaktır.
Evet, Rum yönetimi vatandaşına bunu yapıyor.
Anlaşılan Rum yönetimin korkutması işe yaradı. Araç sayısı adeta hiç denecek kadar duruma geldi. Rum yönetimin yaptığı açıkçası ırkçı bir davranıştır. Ne acıdır ki bu davranışı hükümet edenler yapıyor.
Barış için Akıncı ile masaya oturan Nikos yapıyor.
Kapılar açıldığı zaman bir şişe suyu dahi yasaklayan zihniyet, bugün bu şekilde ırkçılık tavrını artırıp sürdürüyor.
Bu ırkçılık karşısında bizim yönetim ne yaptı?
Tepkisi ne oldu?
Bu tepkiye karşın herhangi bir şey yaptı mı?
Evet, Cumhurbaşkanı adına sözcüsü, Başbakanı ve Başbakan Yardımcısı, Rum Yönetimi’nin bu ırkçı davranışını eleştiren açıklamalar yaptı.
Bu açıklamaları iyi ki yaptılar.
Tabii ki sadece bu ırkçılık karşısında açıklama yapmak yetersizdir diyorum.
Rum yönetimine karşın etkili bir şeyler gösterilmesi, önlemler alması gerekir diyorum.
Yönetim, yapılanlar karşısında harekete geçmesi gerekir.
Ve, bir takım uygulamalar ortaya koymalı.
Eğer ki karşılık verilmez ise o zaman Rum yönetimi daha da bir takım yasaklarla karşımıza dikilecektir.
Hal durum böyleyken, KKTC halkı sürekli bir şekilde güneyden alış veriş yapmaya devam ediyor. Korkunç derecede para akıyor Rum yönetimine!
Rum yönetimin aldığı bu kararın ardından kuzeyden güneye geçişte büyük bir kuyruk yaşandı. Millet akın etti Rum kesimine alış veriş için.
Nedeni ise aman Rum yönetimin kararından sonra bizim yönetimde buna benzer bir karar almadan ben etimi, kıymamı, peynirimi ve diğer ucuz olan ürünleri alayım da ne olur ne olmaz dediler.
Yani yasak konmadan güneye akın edildi.
O yüzden barikatta kuyruklar, beklemeler oluştu.
Ama düşünülen olmadı.
Rum yönetiminin yaptığını bizimkiler yapmadı.
Gümrük kontrolü yapılmadı.
Herkes rahatça aldıklarını kuzeye geçirdi.
Yani bizdeki yönetim, ırkçı bir tavır izlemedi Rum yönetim gibi!
Peki, kuzey'deki vatandaşımız neden sürekli olarak güneye geçerek alış veriş yapıyor?
Evet, bizdeki yönetimin suçundan dolayı.
Korkunç fiyat konusundan!
Hele de kırmızı et!
Güneyde kuzu etin kilosu 30 TL, kuzeyde ise 70 TL'ye satılıyor.
Aradaki farka bakınız.
Hal böyleyken vatandaş güneyden etini almaya devam edecek.
Yine ayni şekilde peynir ürünleri de öyle!
Yeşillik desenize bizde hormonlu ve hep ilaç yüklü!
Yönetimin doğru dürüst denetimi yok, ayrıca göz yumduğuda söz konusudur.
Dolayısıyle vatandaş zehirli ürünleri neden alıp zehirlensin!
Vatandaş, iki adımlık öteye geçerek hem ucuz, hem de sağlıklı ürünleri alır.
Ama ne acıdır ki burada kaybeden KKTC ekonomisi olur. Kazanan ise Rum ekonomisi. Milyonlarca Euro onların ekonomisine akıp gider.
Evet, hükümet edenler ve ekonomik alandaki örgütler gerekli önlemlerin ve yapılan yanlışların düzeltilmesine gitmedikleri sürece, Rum ekonomisi milyon Euro kazanmaya devam edecektir.
Bizler ise kaybetmeye, kepenkleri kapatmaya devam edeceğiz.
Hal böyle olunca da her zaman anlaşmaya muhtaç taraf olmaya mahkum kalmış olacağız!
Evet, şu gerçeği görelim artık.
Ekonomisi bitmiş ülkeler, yok olmuş demektir!
KKTC'de şuan durum budur.
Artık yaşanan gerçekleri idarecilerin görmesi gerekir.
YAZIYA YORUM KAT