Yavuz hırsız..
Dilimize yerleşen bir terim vardır ‘’Yavuz hırsız ev sahibini bastırır’’işte bu güne kadar bizi yönetenler hep bu terim üzerinden bizleri yönettiler.
Nereden şikayet etseniz onlar haklı çıkar,onlar hep doğrularını yapar ama siz arsız ve haksız çıkarsınız bir de üstelik size ‘’Doymak nedir bilmezsiniz’’diye suç da isnat ederler.
Emekçilerin her türlü isteklerine da en fazla kullandıkları terim da ‘’Nerden bulursan bul vercen’’deyip maliyenin çökmesine ve ekonominin bozulmasından hep emekçiler ve sendikalar sorumlu olur.
Bu durum hele hele ekonomik darboğazların olduğu dönemde tavan yapar.
Bizi yönetenler hep fitursuzca vatandaşa ve onların örgütlerine saldırırken besledikleri sermayeye karşı hep çömettirler.
Onların ekomomye kötü yansıması yok, haklıdırlar çünkü ülkemizde liberal ekonomi var istediklerini istedikleri fiyata satabilirler.Yasalar da onlara göre hazırlanmıştır.Size çıkartılan faturaların karşılığını ödemek zorundasınız.Mahkemeye gidip itiraz da edemessiniz.Davayı kaybeder misli misli fazlasını ödersiniz.Neymiş o imza attığınız alım sözleşmesinde yazılanlardan sorumlu oluyorsunuz.Kargacık burgacık yazılı sayfalar dolusu sözleşme nasıl okunacak onu soran yok.Yasalar ile bu haksız satış şeklini engelleyen yok.
Ekonomik boğazda Banka,Tefeci ve sermayenin elini taşın altına koyması imkansız fatura hep çalışana yükleniyor.
Son ekonomik krizde da durum bu önce çalışanın mesai hakları budandı,sonra son üç aylık Hayat Pahalılığının ödenmeyeceği kanun hükmünde kararname ile karara bağlandı.
Sendikalar önce sessiz kaldı ama baskılar neticesinde kabul edilemez olduğunu açıkladılar.Bu açıklamalardan sonra Ombustman da ancak ‘’Ekonomik konularda ivedilik olması koşulu ile kanun hükmünde kararname çıkartılabileceği’’görüşü ile bu kararnameye karşı çıktı.
Hükümet ise ‟ ekonomik koşullar ve bütçe imkanlarından kaynaklanan zorunluluk var’’ gerekçesi ile bu kararın alındığını savundu.Üstüne üstlük bir de Ombustman’a bir suçlama getirdi.’’ Yansıtılması halinde ilk olarak 28 belediyenin 26’sı maaş ödeyemez duruma düşecek ve yine aynı şekilde devlete bağlı diğer kurumlarda aynı akıbetle karşı karşıya kalacaktı. Bu devlet ve ilgili kurumlarında çalışan yaklaşık 5000 kişinin maaş alamama durumunun ortaya çıkması demektir. “Benim maaşımdan kesinti olmasın ve 5000 aile umurumda değil”
Ne kadar ciddi suçlama.Belediyelerin bu artan maaşları ödeyememesi ne büyük çelişki.Siz batan belediyelerde siyasal seçim yaptıracaksınız,batmış belediyeler için hiçbir tedbir almayacaksınız.Batmış Belediyelerin Başkanları lüks makam arabalarında dolaşacaklar siz seyredeceksiniz.Bu açıklamanıza da gerekçe olarak Harmancının yani batırılmış bir Belediyeyi yüzdüren başkanın söylemini göstereceksiniz.O bahsettiğiniz Belediyeler da Devlet kurumlarında çalışanların sorumluluğu da sizindir.Oraları karlı kılacak tedbirleri sizler alacaksınız ama siz hem Belediyeleri hem de Devlet kurumlarını çiftlik olarak kullabıyor ve onların zararlarına göz yumuyorsunuz..Ayıp hemde çok ayıp sizin esas amacınız özel sektörün bu ekonomik krizde nemalanmasının daha da devamını sağlamaktır amacınız.Bunun yanında da çalışana o vereceğinizi söylediğiniz %22.5 artışın yılbaşı sonrası ceplerinde altı ayın sonunda ödedikleri Hayat Pahalılığı karşılığının kazzık olarak ceplerinde kalmasını, eriyip gitmesini sağlamanın hesabıdır yaptığınız.
Maliye Bakanının bu sözünü hiç unutmayın ‘’Yasal ama etik değil’’Vatandaşı soymak yasal ama etik değil.
Geçen akşam katıldığı bir Televizyon programında Maliye Bakanının yaptığı yaptığı tam da bu..Kendince herşeyin cevabını verdi,
Ama tuzak bir soruya boşta bulunup şu cevabı verdi.
Soru : Tüccara destek için antreopo affı çıkartıyorsunuz.
Cevap : Onu tüketici için yapıyoruz daha ucuza mal alsın diye.
Sayın bakan son dönemde böyle bir antreopo affı çıkatmadınız haberiniz bile yok .Ama malum siz hazır cevapsınız ya her şeye bir kılıf uyduracaksınız.
Bu kez yavuz hırsız ev sahibini bastıramadı Sn.Bakan.
YAZIYA YORUM KAT