İlk olarak “Dünden Bugüne Basın ve Ekonomi” konusunda bir konuşma gerçekleştiren gazeteci Taylan Erten Osmanlı’dan günümüze ekonomi haberciliğinin, gazeteciliğinin gelişimi hakkında bilgiler verdi. Dünya gazetesi başta olmak üzere çeşitli gazetelerde çalışan ve 1987 yılında kurulan Ekonomi Muhabirleri Derneği’nin kurucuları arasında yer alan Erten, Türkiye’de özellikle 1950’lerden sonra ekonomi muhabirliğinin öne çıkmaya başladığını ve 1980’lerle birlikte ise artık kabul edilen bir habercilik ve meslek türü olduğunu belirtti.

“Ekonomi Haberciliği Olması Gerektiği Gibi Değil”

2000’lerden sonra ise ekonomi haberciliğinin kamuoyu oluşturma işlevini giderek duyurum yapan haberlere bıraktığını belirten Erten, bu durumun yalnızca ekonomi muhabirliğinde değil diğer habercilik türlerinde de görüldüğünü dile getirdi. Ekonomi Haberciliğinin yalnızca olan biten ekonomi ve şirket haberlerini vermek olmadığını söyleyen Erten, özellikle internet teknolojilerinin gelişimiyle birlikte günümüzde açık veri gazeteciliği olarak bilinen gazetecilik pratiği sayesinde birçok farklı veriye ulaşmanın habercilik açısından büyük olanaklar sağladığını fakat bunların günümüzdeki gazeteciler tarafından yeterince kullanılmadığını sözlerine ekledi.

Soru-cevap kısmının ardından İletişim Fakültesi Dekan Vekili  Doç. Dr. Gökçe Keçeci tarafından teşekkürlerin sunulması ve hatıra fotoğrafı çekilmesiyle etkinlik sona erdi.

Yıldız Yazıcıoğlu Özmen ; “Gazetecilerde Tembellik Var”

İkinci etkinliğin konuğu ise Yıldız Yazıcıoğlu Özmen’di. Sabah oturumunda “Araştırmacı Gazetecilik” konusunda bir sunum gerçekleştiren Özmen, öğleden sonra ise televizyon, internet ve gazetede haber yazımı üzerine öğrencilerle bir atölye çalışması gerçekleştirdi.

Uzun yıllar önemli gazete ve kanallarda çalışmış uluslararası bir niteliğe sahip gazeteci Özmen, araştırmacı gazeteciliğin ilk olarak İngiltere’de ortaya çıktığını ve ardından dil birliği nedeniyle ABD’de kendini gösterdiğini söyledi. Özellikle ABD’nin bu konuda kendi ekolünü yaratacak kadar önemli araştırma haberlere imza attığını belirten Özmen, Türkiye’de ise uluslararası nitelikte başarılı araştırma haberlerine  imza atan en önemli ismin ise Uğur Mumcu olduğunu dile getirdi.

Her gazetecinin aslında bir araştırmacı gazeteci olduğunu kaydeden Özmen sözlerine şöyle devam etti: Öyle ki, hiç umulmadık ve sıradan gibi görünen haberlerin arkasında çok girift ilişkiler olabiliyor. Örneğin, Watergate skandalı bunun en güzel örneğidir. Sıradan bir haber gibi görünen olay, ciddi araştırmalar sonrasında dönemin ABD Başkanı Nixon’ın istifasına neden oldu.”

Araştırmacı gazeteciliğin basın kuruluşları tarafından zaman ve para nedeniyle giderek azaldığına işaret eden Özmen, günümüzde birçok gazeteci tarafından dile getirilen otosansür vurgusunun aslında habercilik konusunda itiraf edilmeyen bir tembelliğin neticesi olduğunu ve ifade özgürlüğünün gereği dolayısıyla bunun arkasına sığınmamak gerektiğini sözlerine ekledi.

Konuşmasının ardından İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Ünlen H. Demiralp’in  katılım belgesi vererek teşekkürlerini sunmasının ardından atölye çalışmasıyla etkinlik son buldu.