Yeter artık, yağmura teslim etmeyin!
Yağan yağmurlar yüzünden ülkede birçok yer her zaman olduğu gibi batıp çıktı.
Yağmurun şiddetli olarak yağması nedeniyle bölgelerimiz felç durumuna geldi. Bu sebepten dolayı hayat herkesi için olumsuz oldu.
Bölgelerden gelen su baskınları TV ekranlarından verildi. Yaşanan olumsuz su baskınları bugün bir kez daha ülkenin birçok yerini vurmuş oldu. Evleri ve de iş yerlerini bir kez daha sular bastı. Evlerin, iş yerlerin içerisi büyük hasara uğramış oldu.
Birçok eşya sularla birlikte akıp gitti.
Aynı zamanda araçlarda öyle.
Peki ya yolların durumu?
Büyük ulaşım engeli meydana gelmiş oldu.
Kapanan yollar bu şekilde ulaşımı da alt üst etmiş oldu.
Birçok hayvan da su baskınlarından böylece nasibini almış oldu. Suyun altında ölen birçok tavuk, küçük baş hayvan da böylece telef oldu gitti.
Etkilenmeyen kalmadı.
Okullar, hastaneler ve bunların yanında birçok devlet binaları.
Yağmura her zaman olduğu gibi bugün de teslim olduk.
Neden?
Bu hale neden geliyoruz?
Normal mi bunların yaşanması?
Maalesef hayır!
Şiddetli de yağsa, uzun süreli de yağsa, önlemi önceden alınması mümkündü.
Geçmişe dönük yaşadıklarımız bize bunu öğretmesi gerekliydi.
Bunların yaşanmaması için tedbirler alınırdı.
Dünya ülkelerine baktığınız zaman tekrardan zarara uğramamak adına seferber olunur.
Oysa bizde hiç bir önlem alınmıyor.
Ders çıkarılmıyor.
Sadece bunlar gayet normal şeyler denilererek işi o şekilde kapatıyorlar.
Doğanın felaketi bu diyerek bu felakete insan olarak yapılması gereken ne varsa yapılmayacak ve normal diyerek bu şekilde gidilecek.
Bunlar olacak şey mi?
Bu şekilde yönetim mi olur?
Belediyecilik mi olur?
Ve ne acıdır ki yağan bir 10 -15 dakikalık yağışta bile batıyoruz.
Özellikle büyük şehirlerde bu şekilde perişan duruma hep geliyoruz.
Büyük yerleşim yerlerde durumunuz her yağmurlu kış aylarında devam ediyor.
Yollar kapanıyor.
Zarar oranı büyük oluyor.
Peki neden hiç bir tedbir alınmıyor?
Belediyeler neden bu şekilde davranıyor?
Günübirlik işler ile bunlar olmayacağı açık ve net iken, ayni şekilde bugün bu şekilde felaket devam ediliyor.
Belediyeler maddi sıkıntıda, bunları biliyoruz. Borç oranları bayağı yüksek durumdadır. Bu yüzden sorunlara çare olamıyoruz da diyebilirler. Hükümet bu konuda gerekli desteği sağlaması gereklidir diyen belediyeler de vardır.
Peki ama milletin ülkenin suçu ne?
Plansız ve de programsız yapılanların suçlusu belediyeler, içişleri ve ona bağlı olan kaymakamlıklar değil mi?
Maalesef onlardır.
Son yerel seçimleri bir hatırlayalım. Yerel yönetimlere talip olanlar, çağdaş bir kent sözünü vermişlerdi. Bu sözün arkasında olmadılar. Seçimler bitti ve verilen o çağdaş belediyecilik sözü de orada bitti.
Oysa o verilen sözler yerine getirilmiş olsaydı bu şekilde yağmura teslim olunacak mıydık?
Kesinlikle hayır!
Yani öyle para yok belediyeler de borçlar var, bunları bırakın bir yere, hükümet ile birlikte acilen gereken ne yapılması gerekirse yapmaya bakınız.
Hiç kimsenin hakkı yoktur her yağmur yağdığında ülkeyi perişan halde bırakmaya!
Gerekli altyapılar ve bunların yanında her türlü yapılması gereken ne varsa süratle yapılmalıdır.
Evet idareciler, 10-15 dakikalık yağmura teslim etmeyin bizleri.
Yeter artık yeter!
YAZIYA YORUM KAT