Tüpe 40 TL zam!

Yani acayip bindirdiler!

Oh derler! bilir misiniz...

Rahatladık derler!

Koyduk sonra zevkten dört köşe de olurlar!

Olmaya da devam ederler!

Çünkü ses çıkaran yok!

Sokağa dökülen yok!

O zaman zevkin zevkini yaşarlar üstümüzde!

Oysa...

Çıkın sokağa... 

Yapılması gerekeni yapın...

Alın tencerelerinizi...

Odunlarınızı...

Tencerelerin etrafına da iki taş koyun...

Ve oturtun tencereleri üstüne...

Görün bakın neler olacak...

Kapkara bir duman...

Evet...

Sarsın her tarafı...

Koksun...

Hele de sarayın önünde yapılsın...

Başbakanlığın önünde...

Çeksinler kokularını o zaman...

Bakalım ne yapacaklar...

Üzerimize polisleri mi sürecekler...

Çevik kuvvetle mi gelecekler daha sonra...

Yoksa aldıkları Toma'yla mı gelecekler...

Tazyikli su mu atacaklar...

Ne yapacaklar...

Yasak mı yaptığımız diyecekler...

Ne yasağı diyeceğiz...

Yol, kamu yolu, bu da hakkımızdır diyeceğiz...

Bizi buradan men edemezler...

Açız işte aç!

Cepte para yok!

Yaptığınız tüpü satın almaya bütçemiz karşılamıyor, o yüzden yemeğimizi bu şekilde pişireceğiz ki çocuğumuzun karnını doyurmak için...

Burada olmaz mı diyecekler...

Olur diyeceğiz, bal gibi olur...

Bu ülkenin şayet vatandaşıysak; hakkımızı savunacağız diyeceğiz...

Ve onlara daha da haklı isyanımız var diyeceğiz...

Diyeceğiz ki bilsinler...

Göstereceğiz ki görmeyen, ya da görmek istemeyen gözleri artık görsün...

Evet...

Yapmamız gereken; insanca bir yaşam hakkımız olduğu gerçeğidir!

Bizleri her gün yaptıkları zamlarla soymalarına dur demeliyiz!

İşte o da bizlerden çaldıklarınız diyerek; tepkimizi, sesimizi, gücümüzü attık göstermeliyiz...

Bakınız bir de belediyelerin de almış olduğu her ay fahiş temizlik ücretleri var...

Bunun yanında su da yapmış oldukları büyük fahiş zamları var...

Evet, bu zamları da yine TC elçiliği, Belediyeler ve Su işleri daireleri önünde kirli çamaşırlarımızı, kirli kap kacağımızı önlerine yıgarak göstermeliyiz!

Göstermeliyiz çünkü zamların yaratıcıları onlardır!

Evet...

Var mısınız buna?

Ne diyorsunuz?

Üzerimize çıkmalarına artık hayır, yeter mi diyeceğiz?

Yoksa bırakın üstümüzde hep zevk mi yapsınlar diyeceğiz?