Bakınız Belediye seçimleri ile ilgili Anayasa suçu işleyen partiyi, dava edeceksiniz ve hukuksuzluğu da tescil edeceksiniz ve sonra da ayni hukuksuzluğu birlikte işlemiş olacaksınız. 

Bu ne biçim iş. 

Bu nasıl bir anlayış. 

Bu şekilde parti mi olur.

Ne kadar acı.

Ne kadar da ayıp sayılıyor öyle değil mi.

Bir partiye bu yakışır mı?

Yakışmaz.

Söylenenlerin tam tersini yapmak hele de hukuksuzluğu birlikte yapmak. 

Ne kadar da acı. 

Hele hele bir sol partinin bunu yapması daha da vahim oluyor. 

Ama maalesef kimin ne umurunda değil mi.

Evet.

Aday listelerinde hesap hatası da yapılıyor. 

Yani matematikde sınıfta kalınıyor. 

Bir yüzdelik hesabını yapamayanlar toplumu nasıl düze çıkarmış olacak ki.

Zaten hallerini görüyoruz hükümetlikte.

Ne kadar da başarılı oldukları. 

Ne kadar da kendilerini gösterdiklerini. 

Her bir şeyimizi bitirmiş oldukları bir acı gerçektir. 

Hesapları kötü.

Yaptıkları ortadadır. 

Başarısızlık ve de iş bilmezlik. 

Ve bu efendiler birde meclis topluyorlar, çünkü işlerine geldiği için, oy birliği ile süreyi uzatıyorlar. Halkın yararına olacak konularda meclisi çalıştırmazlar ama kendi çıkarları olunca bu şekilde meclisi çalıştırmış olurlar. 

Bunu da yapanlar biri Ana muhalefet olan parti CTP ve diğeri de bu işlerde meşhur olan UBP'dir. 

Soruyorum: HP için Başbakan az alana çok, çok alana az vereceyik demişti.

Ve HP içinde iki defa oran da açıklamıştı.

Peki ne oldu?

Yine başbakan bildiğini okumuş oldu.

Peki CTP bu konuda ne yaptı? 

Sus pus oldu. 

Ve bugün aynisin 13 maaşlarda da yapmış olacaklar.

Aslan payını o yüksek maaş çekenler alacaktır. 

Adalet mi bu?

Değil!

Ama açıkçası adaletsizliğe devam diyerek belli kesimler bu şekilde hep ihya ediliyor. 

Bugün et kasaba 150 tl'ye mal olurken, 250 tl'ye de vatandaşa satılmış oluyor.

Bunu yapan bu hükümeti biliyoruz da ana muhalefet CTP'den neden ses çıkmıyor? Neden susuyor?

Bu mudur muhalefet? 

Bu mudur halkına yarar sağlayacak parti?

Yazık!

Peki ya KIB TEK'in uslsulsüzlüklerinden doğan bir milyar TL borcunu oy birliği ile bizlere ödemelerine ne demeli!

Usulsüzlük, hırsızlık iddialarını kendileri yapıyorlar. Ama bir tek ceza alan da yok!

Memleket zaten Yahudilere ve diğer yabancılara satılıyor. 

Açıkçası KKTC satılmıştır!

Topraklar gitmiştir. 

Peki devlet dairelerinde torpil ahbap çavuş ilişkileri.

Devletin sürekli olarak borçlanmasına ne demeli? 

Ne olacak? 

Türkiye'ye borçlanma katlanarak artmıştır. 

Bu borçlanma da her zaman olduğu gibi halkın sırtına yükleniyor. 

Ödesin emekçiler. 

Ve daha birçok şeyleri hep birlikte yaşıyoruz, çekiyoruz. 

Sıratımıza hep kambur indiriliyor. 

Kamburu artık kaldıramıyoruz ve yere yıkılıyoruz.

O yüzden diyorum ki bunları yaşatanları 

yerel yönetimlerden başlayarak devre dışı bırakalım.

Yoksa daha çok çekeceklerimiz var!